28 Ekim 2019 Pazartesi

Sınır Kapı

Dile gelmiş düşlerin acısına yenilmiş bir kaplumbağa
Çıkıyor kabuğundan
Aynası kopuk ,
Yüreği ürkek ,
Aklı karışmış besbelli
İçiyor yarınlarına ve
Yaşıyor dünü umarsızlığın sınır kapısında .
Kaçırdığı bugünü tutsak etmiş kendine
Kader diye kendini avuttuğu yalanlarının bulunuyor tam ortasında .

Ellerine ,
Bel bağlamış kazıyor alemlerinin en derinlerine
Yoldaş sincabına bir ümit yada kaçacak bir delik .
Belki tuzak
Farkına varmadığı alnındaki çizgi gibi gerik .

Pusmuş atan kalbi kendi kabuğunun ortasında
Aklı ise olmamış hayallerin peşi sıra voltasında .
Gülümsüyor geçmişe , bağırıyor korkusuna .
Yakalanmak iradesiyle asli ,
Hayat adımlarına  hevesli  ,
Tümörlü yardım gereken, bir iyilik bankasına

İstemiyor bugünü
Koymuş kafasına bir rulet
Eli tetikte , horoz toprağa yamuk  ,
Yalancı diyor gaibe
Yalan diyor
Horozu düzeltip tekrar secde ettiriyor
Basıyor tetiğe
Kaçıyor kabuğuna
Dalıyor yarınların uyuşturan avuntusuna .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder