30 Mayıs 2019 Perşembe

Ying

Uyandığım rüyaların hangisindesin ?
Düşlediğim düşlerin
Çizdiğim resimlerin
Düşlediğim anıların
Konuştuğum kelimelerin
Yazdığım şiirlerin

Hangi boyutundasın yaşadığım zamanın ?
Nankörlüğüyle kandırıldın mı sende zamanın ?
Büyüdüğünü zanettin mi?
Yalancı seslere kanmak istedin mi?
Dürüstlüğü özledin mi ?
Kızmayı , kandırmayı !
Zeki  sandın mı kendini
Bulutların üstüne çıkabildin mi?
Paranın değerini bulabildin mi ?
Gücün tadına vardın mı ?
Boşluğu gördün mü ?
Kurduğun hayallerin eritti mi kemiklerini ?

İçinden geldiği gibi davranma
İçinden geldiği gibi
İçinden
İçin
Çürümüş senin
Nefretin geçiş aşaması
Öfkenin yere düşen yumurtaya benzer , pis patlaması
Ayın çekim kuvvetini üzerinde hissedip etrafa fırlatlattığın objeler
Kaldıramadığın düşük ve uzun frekanslı sonsuz enerji
Karanlığın boğduğu fikir alanın
Yumrukların patladığı kum torbam
Boş ve anlamsız bakan yeşil dağlardan oluşan tuvalin 
Vurmadımı yeteri kadar 
Daha nerene yiyeceksin derken kavaldan çıkan tekmeyi 
Tutmaya çalışmadın mı ağzınla
Geçecek herkesin dediği bu güzel yüzüm 
Başka sarılacak yastık bul 
Yalnızlığına bir hece de 
“Dur”

Boğuk boğuk hatırladığın zamanının çoğunluğunu oluşturan mutlu anıların .
Neden küçük gelir ?
Hafızan yetersiz olmalı
Ölçüsünde zaman denilen şeyde büyüktü değil mi ?
Yada zaman ölçüsüzdü 
Yada
Gün geçtikçe küçülen bişeydi zaten saniyede biten düşüntülerin arasında.
Üç günün bir saati

Şimdi aşkımın başkasının içinde patlama vakti  !
Şimdi geldi .
Tanımadığım bir simanın 
Tanımış numarasında koşarken arzu dimağın 
Çok alkole rağmen yüksek bir riskle cialisin diktiği


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder