25 Aralık 2014 Perşembe

E=mc²

Hooop!
Maraba miniksarmal döngülü sey ,veya şeyler neyse işte ondan . Bu gün çok  ayrı bi kafada başlayacagım 5 saatlik süper bi ara uykusundan sonra nükleer bir biçimde yazacagım ..
Heralde yazarım ya ..

Bu günü saygıdeğer insan Einstein amcama adadım , o bu dünyanın  umut adamı , altın çiçeği ve kanatsız kelebeğidir.

Nedense hep onu düşündüğümde aklıma  şu poz gelir




Hacit onun hayatından ,sevdiklerinden , zekasından bahsetmeyeceğim ..

Sadece basit bir formül emin ol ki sende seveceksin 

E=mc²

Nedir bu formül neyin peşinde Albert amca nasıl bulmuş , niye bulmuş vs. ?
Bu förmül basitçe enerji kütle ilişki formülü de amaç bunların arasındaki ilişki değil . Albert amca olaya bu kadar basit bakamaz dimi ..
Dilini yeddiiiim :P
Ama atom bomsının bulunmasına sebep olan förmül bu ... O kötü sahışlara en içten dileklerimizle küfürlere bogalım . Kemikleri kırılsın  küfürü bile hak etmeyen nefes almış şeylerin.

Hacit bi anda moral çöktü şerefsizlerin yüzünden  .. Ama Albert amcanın suçu yok rahat uyu dilini sevdiğim :)
Bu förmül kısaca dogaki herşeyin enerji olduğunu söyluyo  .. Her şeyin her şey .

HERRR..



ŞEY

Yani aslında kütle mütle hikaye olay enerjiden ibare ..

Aslında bu förmülü fizik adına yaptığıda aşikar bize böyle öğretiyolar .. Albert amca hareketli biriydi , dur durağı yoktu  rahmetlinin ve hep bi arayış içindeydi yani çok enrjik bir insandı . Dİğer  bilim adamları gibi sosyopat falan değildi . Keyifli bir yaşam sahibidir kendisi ve asla pes etmez .. Bu yanı takdire şayandır  .Hayvanları özellikle köpekleri çok severdi . Hatta Elsa yengemiz bir konuşmasında söyle demişti .
"onun köpeklerle çok sıradışı bir ilişkisi var onu çok iyi dinliyolar hatta Albert bazen kulaklarına bir şeyler fısıldıyor ve kopekler mimiklerini değiştiriyor"

Ama sevgisi sadece köpeklerle sınırlı değildi . eşlerini ve çocuklarınıda aşırı severdi .. İyi bir aile hayatıyla bilinir.

Rahat ve soguk kanlı konuşması onun en büyük avantajıydı  onu sevmeyen insanların sayısı bir parmagı geçmez niteliktedir .O da insan ilişkilerine çok önem verirdi. İyi nasihatlar ve babacan tavırlarıyla tam bir  hayat koçuydu. İnsanları çok iyi gaza getirir özgüven doldurması yapardı ..
Hepp gülerdiii...

Bİr gün kendi kendine düşündü ve bi kilit noktası olması lazım dedi  .

Kilit noktası  !

Her şeyin ortak özelliği fani evrende bir kilit noktası hisler ile madde arasında bir ortak özellik aradı !
düşüncelerini bilimsel çalışmaya döktü , amacı insanlara daha mutlu ve güzel yaşam sunabilmekti ..Albert amca asla insanların işlerini kolaylaştırmak  için ugraşmadı çünkim kolay şeyler insanı sıkıcılığa sürer ve fazla mutluluk vermezdi ...

İlk çalışmalarında tüm herşeyin hisleri oldugunu düşündü.. Çünkü herşey mükemmel bir uyum içindeydi  . Ve aynı zamanda karmasıktı , aynı insanlar gibi  bunun üzerinde yürüdü ...
Atomları bir grup insan kavimi gibi gördü savasılar insan kaybediyolar taraf degistiriyolar birleşiyorlar  vb.
yalnız sıkıntı bu atom ve bileşiklerin insan sayısını olmek için tabir gerekiyodu sonuçta atom altı parcacıkları oldugu biliniyodu ama bunlar kanıtlanamamıstı teknoloji o kadar ileri değildi ... Albert amca bu olaya cok basit bi yöntem buldu bileşiklerin kütlesini alacaktı bu onları buyuklugunu gosteriyordu .. Yani hangi kavim ne kadar hesabı .

Yalnız olay bu kadar basit olamazdı  bir şey daha lazımdı ..

 Albert amca çok düşündü..

Ve bir gün Milevayı gördü .. Onun ilk eşi daha tanışmamışlardı . Albert amca tabiki vuruldu Mileva yengeye :)
Ve en enerjik zamanlarını yaşıyodu hatta tüm çalışmayı yırtıp sadece love adlı bir makale yayınlacaktı bana kalırsa yayınlardıda :)

Ve o zaman lar aklına birden ilk gördü an geliverdi kafayı onun üzerine patlattı ne patlatmalar ne patlatmalar !

İşin garibide olayı buldu hızdı bir andan oldu herşey bir anda "aniden aniden "  ve diğer elemanda hızdı hız olarak aldı ..Ama hız ile kütle arasında ilişki kurmak ve her şeyin özünü bulmak bunlar nasıl olacaktı ?

Yıllarca başka değişkenlerde aradı bu arada coluk cocuga karıstı falan ..

Deneyler deneyler !

Hala tık yoktu  ortak seyden :( bulunması imkansız gibiydi ama o pes etmedi  . Aradı taradı yırtındı ama hala sakindi bulacagını biliyordu ...
Ve ilk baş herşeyin özüne bir sıfat takmalıydı .Tüm çalışmalarını buna yöneltti .

Herşeyin özü herşeyde olmalıydı ve bir terim belirtmeliydi iyi veya kötü  .

Hız ,  zaman ve gidilen yere baglıydı zaman 5 duyu dışındaydı . bu  onu algı gerektiren bir olgu yapıyodu .ve rasyoneldi .
Kütle de belli bir algı gerektiriyodu ve rasyoneldii.

Herşeyin özü ve onu belirleyen diğer degiskenlerde algı gerektirmeli ve rasyonel olmalıydı ..
Albert amca başka degişkenler aramayı bırakmıs kütle ve hız ile ilişki kurmak istiyordu .

Amaç çok basit kütleyi hızlandırmak ve hızın sınırı olup olmadıgı konusunda kafa yormak !

Ve burada çok pervansız bir şey elde edecekti işin içine zaman faktoru gircek e olaylar cok farklı yere gidecekti.

Hızın sınırı Albert ! Hız sınırlı bişey mi ?

Albert amca daha çok kafa yormuştu . Aklına gene Mİleva  geldi .Ah şu kadınlar ah Mİleva aghhh !
Milevayı ilk gördügünde yüzüne vuran o güneş ışığı ! Albert tesadüfen o ayrıntıya odaklandı ..

Evreka mı acaba

Albert amcanın aklına ışık takılmıştı ?Acaba yeni bir değişken mi bulmuştu .Ama ışık algısal değildi ! Ama vardı bu ışıkta bi iş !
Kütleyi hızlandırmak ! son hıza kadar ışık çok hızlıydı .Acaba ışık bir maddenin yüksek hızından dolayı mı bu hale gelmişti.

Herşeyin özü ışık mıydı  .Yoksa olay bitmişmiydi . Ama ışık bir enerji değil miydi . Enerji

Albert amca bir kaç bilimsel deneyden sonra ışıgın hızının karesiyle hareket eden kütlenin  enerjiye  dönüştügünü bulmuştu ..Bir kaç sene sonrada Milevadan ayrıldı . :)


Albert amca bu  förmülü  biz insanlar için türetmişken biz bu förmülle birbirimizi katlettik yaşasın insan ırkı yihhuuuu (gerçi insanlar farklı ırklardan :P)..
Albert amcaya gelecek olursak o yeni birini buldu ehuehehehehe . Çok sedviyorum bu adamın rahatlığını :D



Ve 55 senesinde huzur içinde öldü ...
Huzur İçinde Yat enerjisiyle unutulmayacak adam  ..

Sevin sevilin ve ışık hızında enerjiye dönüşeceginizi unutmayın :P
Çauuuvv!


24 Aralık 2014 Çarşamba

Minik ve Tatlı

Kücükken onu cok sevmiştim diğerlerinden cok farklıydı . Ama cocuktum dediğim gibi aşırı duygusaldım mantıığım  daha kalbimin önüne geçmemişti. Keşke hiç geçmeseydi gerçi ama hayat işte annemizde zamanında cocuktu babamızda dedemizde ...

Diğer gezegenler irili ufaklı kusaklı renkli falandı ama o sadece yuvarlak minik ve belirgin hiç bir özelliği olmayan gezegendi .Sanki biraz dışlanmıştı .O yüzden ona çok acırdım üzülürdüm ve o yüzden ona sevgimi sonuna kadar vermiştim . Her gece büyüsün diye dualar ediyodum  . Hayat bilgisi kitabında yüzeyini buyutuyor ona minik puantiyelerle süs veriyodum .

Sonra ne olduysa unuttum o minik gezegeni aklımdan bi anda cıkıverdi . Sokak maçları kavgalar falan derken adını bile unuttum . Ama dediğim gibi çocuktum  kararlarım hızlı değişiyodu herşeyi güzel görüyodum ve her şeyi yapıyodum ..

Ve işin garibi bu gezegen bana hep bi seyler hatırlatıyo . Ne zaman Plüton adını duysam hep 8 yaşındaki anılar geliyo o yüzden çok daraldığımda durmadan plüton plüton  diye sayıklarım ve sonrasın gülmeye başlarım ve tabiki kafam kıyakken :) ilk gelen şey annem , arkadaşı ve 3 arkadaşımla deniz kenarında bir sosyal tesise gezmeye gittiğimizi hatırlıyorum ... Orada bi tane basket sahasının potalarının altında minyatür kaleler vardı ,arkadaşlarla 2 ye 2 mac yapmıştık terden sırılsıklam olmuştuk . Annemin yanına gittimiştik devasa çantasından su vermişti bize içinde envai çeşit ot vardı  (sırgan ,kuzu kulagı vb) sonra ormanda ayeş almaca oynamıştık sonra deniz kenarında taş sektirdik ve tabiki dövüş olmazsa olmazdı . Hayat güzeldi lan  . O gün kü havanın rengi cok degişikti  cok güzel bir mavisi vardı denizde hafif acık yeşilimsiydi ...

Aklıma diğer gelen anıysa belkide zamanın guzelliginin nirvanaya vurduğu zamandı . Teknoloji ne çok ilerideydi nede çok geride .. Bilişim sektorunun orta dünyayı yeni yeni ele geçirdiği gunlerdi .. :ocukların dışarıda cirit attığı yaramazlığın moda olduğu son zamanlar  ! Büyük deprem olduktan sonraki 6-7 sene hiç görmediğim belkide goremeyecegim bir mahhalle evet evet mahalle yaşantısı oluşmuştu .. Artık o yıllarda insanlar birbirine hiç olmadıgı kadar baglıydı beraberdiler ve geceleri dışarısı cocuklar için çok guvendeydi ..
Neyse anıya gelecek olursak sanırım 7-8 yaşlarındaydım bir gece aniden  kar bastırdı .. Kar bastırdı ama ne kar görmen lazım bir anda hersey yarımmetre yukseldi  .. Ve işin garip tarafı elektrikler kesilmedi o zamanlar kesilirdi .. Annem birden bana heyecanla bagırdı dışarı bak diye  .. Herkesler dışarıdaydı ! Turuncu ışıklar  insanların ve karların uzerine vuruyodu  . Hemencecik hazırlanıp bizde dışarı çıktık ..Ve o kalabalığın ortamına kendimizi bıraktık . Eve geldiğimde yedigim karlar yüzünden bogazım sişmişti . Yarım saat sonrada elektrikler kesilmişti 2 hafta falanda okula gitmemiştik  :)

Öyle işte hacit Plüton bu  Pluton o karların renginde o minik gezegen vardı .Kilometrelerce uzaklardan bize ısıgıyla gulumsuyodu .O bizi hiç yargılamadı veya incitmedi hatta belkide mavi dünyamızı saldırılardan korudu .Peki  biz naptık ? Onu hor gürdük aşağıladık üstüne üstük bunu tüm dünyada ispatlamak için onu resmi olarak gezegenlikten çıkardık .. :@

İnsanlar hacit insanlar ..
Hepimiz lanet olasıca nankör varlıklarız  hepimiz pis birer ego sahibiyiz  ve kendi kendimizi yonlendiren kuklalarız !

Ama bazen aramızdan yine ego sahibi bencil ama iyi insanlar çıkabiliyo ..

Plütonu  tekrar aramıza katanlar gibi  işte öyle insanların yıldız gibi parlayan alınlarından öpmek istiyorum ..
Teşekkürler o adamlar teşekkürler gerçekten çok teşekkürler minik gezegenimizi tekrardan çocuklarımıza gösterdiğiniz için ..
Belki o minik gezegen  , kaç minik yüregin daha mumunu yakacak cakmak olacak.


ARAMIZA TEKRARDAN HOŞ GELDİN  MİNİK IŞIKLI GÜZELİKLER GÜZELİİ
PARLAK PLÜTONNN !!

NİCE MUTLU YAŞLARA !

23 Kasım 2014 Pazar

HerkeŞ Kimcildir !

İnsanın hayatı sorgulaması ...
İnsanın ama !
İnsan dediğimiz şey nedir ki ?
Olaya memelilik açısından mı bakarız ?
Peki ölmeyi hak eden insanlar varmıdır ? Biz onlardan birimiyiz ?
Doğru olan şey nedir, kimler belirler bu dogruyu ?
Dogru düşündüğümüz şeyler başkalarınca yanlışsa biz hangi taraftayız ?
Çogunlugun dediği doğruysa dogru denen bir kavram olmaması gerekir (istatiksel olarak cok secmeli görüşlerden hiçbiri %50 oranına bile yaklasamaz ) peki hangi azınlıgın dogruyu soyledigini nerden bilebilelim?

Peki ya bizimde hayvanlar gibi içgüdülerimiz var mı?

İnsan hayatı sorgular hacit sorgulaması gerekir bence , niye yaşadığının farkında olmayan bir canlı kaostan farklı bişey getirmez kanımca .. He o o şekil giyinir bu bu sekil giyinir  ama sonucta  amac bulur ve sorgular  . Bu bence en temel içgüdü... Yalanmıyım hacit ?
 Peki insan neydi hacit  ..İnsan bir çeşit hayvandır  dogada yaşayan yaratma gücü diğer hayvanlardan azacık üstün olan bi canlı .. İnsan değiller lafı falan var dimi hacit ::) durmadan deriz şu sistemin basındakiler bu kadar aç varken niye yardım etmiyolar hepimiz eşit yaşayamazmıyız diye  . Harbiden dogru dimi bırak 7 milyarı 70 milyar insanı üzerinde barındırabilir bu minik mavi gezegen .. Ama işte insan faktörü içimizdeki insanımsı içgüdü bizi bu hale getiriyo başa en hümanist adam bile geçse bu sıkıntıları çözmek yerine o da onlara benzemeye  çalışır . En basiti biz diğer hayvanlara ne kadar iyi davranıyoz mınakoyim .Sikim kadar üstün zekamız oldugu için onları ziyaret edip izliyebiliyoruz .. Acaba uzaylılar nasıl lan ?
kodumun yeşil suratlıları....

İnsanlar ölmeyi hak edermi dersen hacit zaten ölüyoz mınakoyim elim ayagım tutmadıktan sonra ne yapabilirim ki ...Bazı insanları erkenden yollamak dersen biraz düşünürüm . Neye göre oldürüyoruz ?
Yasalar neye göre çıkmış yasalar  veya  tamam düzgün bi yasa olsun . Peki ya yargılama ?
İşte burada insan faktörü giriyo ve bizler yanılabilen bi canlılarız belkide suçsuz birini öldürecegiz ...
Yargıyı yapay  zekalı bir bilgisayarın yapması lazım yada hiç bir şeyle  bagı olmayan  bir insan olabilirde ..
Ölüm olsun ama titiz davranılmalı derim hacit.. Yani asıl cevap hakeder hacitt hakederr..

Peki biz hangi  taraftayız hacit dogru yanlış bunu tam olarak hiç bir zaman bilemiyeceğiz yani dalarsak olaya kesin bi rasyonel cevap bulamayız dimi peki  dogruyu nasıl belirliyoruz ?

Doğruyu bilmiyoruz ama belirleyebiliyoruz dimi ?

İçgüdü !

Sence bu  olabilir mi hacit  bizim içgüdülerimiz olabilir mi ? Peki içgüdülerimizle belirliyoruz  ve herkesin içgüdüsü aynı şeyi göstermiyo dimi ! Peki bu içgüdülerimiz kişiliğimiz gibi değilmi  .. Herkesin içgüdüsü farklıysa birazcık şeymiyiz acaba ...

Bencil mi!

Ya aslında bencillik değilde hani anlatacak cümlede yok ne desem olmuyo şöyle bişi deniyim . Bu hissiyat otomatik olarak üste cıkmamız için oluşan hafif insiyatif gerektiren içinde bir tutam bencillikte bulunan bişeyy..
Hacit.
Keşke dilbilgisi dersi almasaymışım ..

Sevin sevilin ve az bencil olun LANNNN !
Mutlulukla.......

22 Ekim 2014 Çarşamba

Oyunsa Oyun

Selamlar saygılar sevgiler ..

Hayatımızı anlamlastıran seylerden üçü dimi bunlar ,anlamlaştıran demiyelimde ne diyelim ? Neyse diyelim bişeyler..Olaylar olaylar . 

Her canlı ölümü tadıyo dimi bre hacit . Dünya denilen bu sahneye eninde sonunda selamımızı çakacağız , ister alkışlarla ister küfürlerle gidelim mesele bu değil asıl mesele oynayışımız bu oyunu  biz sonuna kadar cabalayalım herkes her perdeyi sevmek zorunda değil. 

Ne derin girdim be hacit :)) 

Malesef bir tiyatrocu sadece oyun oynamaz ! Başka oyunları seyredip onları kendi kafasına göre sentezleyip kendi rolunu onlardan örnek alır .. İşin garip yanı her oyun sonunda alkış tutarız dimi , sence saygı mı bu hacit ben duygusal bi insanım cogu kişinin sevmediği oyunları sevmenin yolunu buluyorum .. Kısacası her oyunu seviyorum . Her oyunda ornek aldıgım seyler bulabiliyorum ,he yapıyomuyum o tartısılır ..

Küçük bir oyundu yaşam..
Küçük bir  külübeydi evimiz
Kücük birer oyuncaklardı anne babamız
Minicik bir pompacıktı kalbimiz....

O kücücük pompayı camurla doldurup yavaşlatmayalım , kirletmeyelim onu ..

İşin garip tarafı oyun oynanıyo izleniyo bazıları bazı kısmında uyuyo bazıları gec giriyo oyuna  ,eyvallah herşey tamamda bu oyunun arka planı hazırlanış sahnesi hazırlayan ve oynayan ve oynları kordinize eden yonetmen  .... Bunlar napıyo hacit ! bazen dikkatli izleyin oyuncu sahnede tek basına kalıyo tüm oyundan habersiz bi anlık unutuyo galiba gözleri telaştan parlıyo ama izleyicilerin cogu farkında değil senarist durumun farkında el atamıyo , yünetmen desen sıçmasa bari diye küplere binmiş , işte o an izlediğim oyunlarda en zevk aldığım sahne oluyo .

Oyuncu telaşlı..
Kalbi kıyafetini ileri geri sallıyo .
Gözleri o ana kadar hiç olmadığı kadar kesin..
Bi anlık olusan , kaşları ve saçı arasındaki beşşş çizği .
Gözbebeğinin altındaki parlayan o kısa süreli yaşşş
Tüm sözcükleri unutmuş..
Heyecanından küçük dilini yutmuşş
Belkide karadenizde gemileri batmışş.
Kendini bir anda dolaçlamaya takmış..

:P :) :D zbalalallala

İşte bu !

İşte hacit o sahne

O sahne paha biçilemezdir hacit seninde illa başına gelmiştir . Değil mi :P
Neden mi bu sahne ?
Çünikim ne kadar tatlı oldu la bu laff ooff gen başladım sorryy :P
Çünikim ehuhehehehh bana çok komik geldi ya neyise normale dönüyom tamam
................
...........
......
öhhö öhhö
Çünkü  oyuncu hiç olmadığı kadar özgür hacciiittt
Özgür ulan özgür!
Bi anda senaristi  ve yönetmeni mehter marşıyla plutona göderdi ..
Bu arada aramıza tekrardan hoşgeldin Plütoon .. Seni çok seviyorumm.Ah hacit bi tanısan sen de seversin küçük müçük ama çok tatlı ..Yearimm :P ( hüüuuııllliiiııppp )
Oyuncu kafasındaki herşeyi unutup kendi istediği davranmaya başladı ama işin garibi ne istediğini oda bilmiyo ve bu yüzden cok heyecanlı , o kadar güzel bir sahne oluyoki o insana izleme zevki veriyo tahmin etmek zorlaşıyo  soru işaretleri cogalıyo insanın merak duygusunu 40 yıllık bakir kadar azdırıyo ...Harbi onlar nasıldırlar ya ? neyse .

Bazı oyuncular çok fazla dolaçlamaya giriyolar ve bu adamlar çok tutuluyo bazıları robot bazılarınıda kimse anlamıyo .. Bazıları oyunu umursamıyo bile onlarda cok sasırtıcı ihihiihih .. Ama oyuncuya saygım sonsuzdur senarist ve yönetmen ölsün ,gebersin ,yok olsun münafıklar .. Ben oyunu izler oyuncuyu bilirim . Hepsini cok severim bazılarını çok severim ,bazılarına hayran kalırımm ve bazılarınını heeeaaapssuu ..

Hacit çok hastayım ya sabahtan beri nane limonu dayadılar bana napcam ben ..
Hastalık kötü bişey ya ne agzımın tadı var ne canda huzur ..

Zenginlik peşinde koşma hacit koyver herşeyi dolaçlama takıl :) emin olki kötü biri değilsin ve ben seni illaki severim ...

Bi alıntıyı yazıp kapatasım geldi sonrada kuul bi parça atıcam kimseye dinletme bu sana özelll :P

Pavyonda tanıdığım bilge bi pezemenk vardı.
Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derki
İyi kitaplar okudum
Bi boka yaramadı ..


Sevin, sevilin bugünlükde sevinin yeaa :P
Sağlıcakla hacit..


9 Ekim 2014 Perşembe

Cık KısssssTT

Selamlar içlerine parlayan duman sıkıştırılmış et parçaları ...( çok coolum bu aralar )

metoformoz
meterasyon
metetranoz
ve de tabiki menopoz

Size artık üstün olduğumu kanıtladığıma göre logarıma geri döneyim ( he bu arada buraya artık logar demeye karar aldım  he tuvalet yetmiyomu diyenler olcak hacit beni anca logar paklar )

Ya hacit arada bi ileriyi düşünüyorum . Çoluk çocuk  para mara geçim sıkıntısı aile ölümleri falan filan tamam diyorum okey cepte  bi şekilde hallederiz . Bu menapoz nedir lan  :D nasıl bi savunma biçimidir bu hacit , menapozum  var
menapozum baş gosterdi
kesin bende menapoz var
 ne sikten bi durum dimi hacit ne sikimden bi şey bu ..
Hacittttt seni gafil avladım bence mucize bu dogurganlıgın bitmesinin sistematik bir göstergesi :D heralde kadınlarımızın bize artık sex yok diyiş şekli :D
Ama gende buyuklerimize sormak lazım olmadı dns değistiririz be hacitt :P

Kaderin oyunlarına inanırmısın hacit ?
Yaşlanacaz cokecez olecez
he?
İnanırmısın bunlara ?

hacit bence bunlar anlık kader şakası olacak bize :D
Ben yıllardır aynada aynı suratı goruyorum :D olay sadece fotoraflarda değişiyoo.
bi hasstrr çekiyorum önce sonra aynı suratla yaşamaya devam ..
he ölmek dersen olaya cok farklı girerim hacit ne sikinsel bi istekse yaşlanmayı hep isterim tuvalete giderken romatizma agrıları torun torba sevilmesi ve tabiki  sıra bana gelen nasihatlar  (nesilden nesile süren alım satım işlemi :D )
Ama işin aslı  isteksiz bir ejder :(
Şimdi kıymetsiz geliyo ama bu zamanları özliyecegim kesin :D
ee bu durumda napcam ölümü beklüyecegim ..
hiç ölmiyecekmiş gibi ..


Yaşadıgın üzüntüleri bile  özlediğin oluyomu hacit veya kıymet bilmez kişileri  ?
Hayat acı dolu dimi . life is beatifull :P
İşin aslı mutlu olmak dimi ..
Dışarıdan savaşamadıgın ama içeriden savasın oldugunun farkında oldugun engin top sesleri ..
Bitmek tükenmez halisilasyonlar ..
Daha nicesini biriktirdiğin boş şişeler falan ..
Karmaşık muttefikler ...
kimselerin bilmediği soykırımlar..

Dünya gibiyiz hacit ne iyi ne kötü :D
ne iyi olacagız ne kötü ?

Ama sonucun belli olmaması iyiye gitmek için harcanılan cabaların bırakılmasını destekler mi?
Sence ugraşmamalımıyız ?
Siktiret en kötü zaman geçer idealarımıza ulaşabiliriz belki.. (cümlenin içerisindeki gizli atı bulun )

Benlik falan diyoduk eskiden canım hatırladın mı kaçtır uztune girmiyoz onun :D
Kalp merkezli kamu binası hafif sosyalist agır liberalist bi yapısı var dı bu merkezin :D canını yedimin ama cof saftı :)
Bunun için ugrasır dururduk bunu dengelemeye falan işte o zaman mutluluk olurdu .. hakikaten öyleymiş lan ..
Arada bi kotuluk yapmak lazım :PP

Yaşamaktan durmadan umuduzu kesip duruyormuyuz ? bul ozaman başka bi sebep...
 yeappp!

Hacit dur kalkma
pardon gelecek sefere ....
muah
seiv sevilin opun :D:PP.
vdsxz


at is back ehuheheheh

12 Eylül 2014 Cuma

Uzaydan Düşen Bir Mektup

                                                                                                     198 /2/451/1

Oturduğu yerden kalkıp çayını soğutan hizmetlisine küfrediyodu eksalansları..

Çarpıcı bir şekilde kıçını savuryor dünyayı indiriyordu eksalansları..
O güçlü biriydi ama çok güçlü biri ..
Dünyayı tabiri caizsse sikebilecek (bu arada sonradan öğrendim caiz değilmiş )gücü vardı
o 3.Jeremusun oglu 1. Siklamentti...Yani bizim biricik eksalansımız..

Siklament ki kendisine bu isimle hitap edenleri idam eden acımasız bir liderdi..Onun bir tacı yoktu bir krallığı yönettiği yoktu hatta hiç bir soylu akrabası yok denilebilirdi ama atalarının öna ögretti güç sayesinde zaten bunlara ihtiyacı yoktu ...


Evet bu siklament çok taşşaklı biriydi . yani mecaz olarak değil o cüsseye göre onların paçalarına kadar sarkmış olması lazımdı .. o çok güçlüydü çoook.. yüz hattı toparlak göbeği iki katmer ve kolları su balonu gibiydi..baldırları o kadar kalındıki altına şıçmış gelincik gibi yürüyodu .. Çok kibar konuşamazdı hatta konuşmayı bilmezdi ama nedense en sexi hatunlaş hep peşinde olurdu ... Evlendiği kadınsa o diğer kızların aksine nalet itici pislik ıyy pis oyle boktan bi hatundu  gerçi bana göre uyumlular ..Ve tabiki bu sikten püften karı siklamentin başka karılarla yatmasına izin veriyodu ..Onlar bu pozisyonları aşmış zengin içerikli kişilerdi...

Aslında o orosbu çocuğu sevmiyorum boğasım geliyo ama anasını siktiğim piçi çok güçlü...
Terli çorabını siktiğim orsbu cocu ..Ama galiba seviyorum lan  .. İkileme düşen beyin zarımı düzeyim..

ve tabiki ataları


İlk eksalansları Jeremus hakkında çok az hikaye bilinir bazısı  korkutucu bir canavarın taşşagını yırtmış diyor, bazısı tüm krallıkların arasındaki çok büyük bir savaşı bitirmiş diyor... Ama bildiğimiz tek bişey varki Jeremus o güne kadarki tüm arsivleri yakmış ve ne olmuşsa olmuş tüm krallıkların saygısını hata daha fazlasını kazanmıştı... Ve eksalanslık sistemini başlatmıştı ..onlar bir kral değildi bi ülke yönetmiyordu hatta hiç bişey yönetmiyordu  ama nasıl yapıyorlarsa dünyayı yönettiriyolardı yani krallığın çok üstünde bişey .. Sizin dünyanızda böylemi ?


Neyse geçmiş geçmiştir  ..


Geçen eksalansları Otsbelrde bir konuşma yapacaktı bende canlı olarak dinlemek için oraya gittim neyse konuşma falan başladı etrafa bakındım .. Eksalanslarının hiç koruması yoktu  bir kaç basın üyesi falan  o an dedim bu harbiden daşşaklı bi adam neyse 2 dk sonra pat zırhlı biri damladı atıldı eksalanslarının önüne halk bir anda korktu kaçışmaya başladı . Zırhlı adam kılıcının eksalanslarına çevirdi ona tonlarca ağırlıkta itaflarda bulundu ..Siklament ahh eksalansım bazen seviryorum bu adamı .. topallayarak pozisyonunu aldı siklemez tavırdaki gülüşünü çaktı ve ona 'onosbu cocuuu' diye bagırırken kutsal tahtadan yapılmış kılıcını çıkardı ....

Ve zırhlı  bi anda tüm şevkini kaybedip kaçtı ...  ve 3 gün sonra Vahabi Çölünün ortasında leşi bulundu ...

Eksalansları peh eksalansları .. Aslında bu mektup boyunca ekslanslarının güçünün nirvanada olduğunu  söyledim ama aslında olay siklament veya jermusda değil .. Muma aşkına  o götlü göbekli adamın neresinde güç olacak tüm güç o tahta kılıçta .sadece o ailenin kullanabileceği bi kılıç o  onun sayesinde eksalansları bu kadar zengin  ve ülkelerin parasını basıyor ..O normal bi tahta kılıc değil kutsal bi tahta parçası Mumanın jeremusa bir hedisesi  onun sayesinde canavarı yardı veya dünyayı büyük bir savaştan kurtardı ...


Ama Mumaya çok kızıyorum ... o kılıcı bence yanlış kişiye verdi ..Ama vardır onun bir bildiği .. Dostum eksalansları çok canımızı yakıyor ...Günde 42 saat çalışıyorum zaten geri kalan 12 saatide uyuyarak geçiriyorum .. 15 yaşında olmama rağmen hala bir kızlakonuşamadım  adam akıllı muhabbet edebileceğim bi arkadaşım olamadı çünkü zamanım yoktu  ve nasıl yapılır bilmiyorum .. okulda mektuplar konuşma diliyle yapılmaz derlerdi ama  nasıl yapılacak birmiyorum  . yazarken çok kasıldım  .. Senden yardım istemiyorum veya hiç birşey isteğim yok ..Mumadan tek dileğim   bu mektubun birisine ulaşması galiba bu da sen oluyosun :) 


Yarın bu mektubu evrene hediye programıyla uzaya gönderticem ümidim çabuk okumandır ..

Ve umarım sizin eksalansınız yoktur varsada bizimki kadar siziyormaz ..Yoruyorsada boşverin  onu sevin yalnız değilsin..

mutlu yaşamlar adını bilmediğim doştum..ben porsenyu

8 Eylül 2014 Pazartesi

Ezbere yaşıyorum hacittt ezbere. Yeminlen diyorum daha duymadan verecegim cevapları veriyorum .. Hayat biraz renk katmak için ufak çaplı takılmacaları bile ezberlemişim ..Dinliyeceğim şarkılar aç kaldıgımda yiyeceğim şeyler kredi kartımın şifresi falan filan inter milan hepsi ezbere ..Aldığım nefes bile ezbere .. SEnin ki nasıl ?  Arada bi aklıma geliyo sen nasılsın acaba şeklin şemalin ne ? Kimsin neyden hoşlanırsın çikolata alim mi sana yada siktiriboktan bi ortama gidip ölümüne içelim mi muhabbetler muhabbetler ..Ben ben miyim diye soruyorum bazen hiç bir türlü cevap veremiyorum belki bunun hakkında saatlerce konuşabiliriz .. Çenem sıkıdır kıstırır pitbul gibi ısırırım seni :D Samimi olmadığım bir çok ortamda da bulundum hacit  ne yapacagımı biliyorum anasını satim nasıl yapıyorum bilmiyorum ama yapıyorum amına koyim yapıyorum işte .. Bçyle sikten püften gülümsemeler nazik davranmalar falan şaçma sapan şeylere yalandan gülmeler .ve bazen konuşma sırası bana geliyo ve normalden şeyleri hafiften süsleyerek anlatıp konuşma sıramı başkasına veriyorum hacitt! Ben öyle bi insanmıyım ? Ben en monoton anımı bile dünyanın sonuymuş gibi anlatabilecek biriyim dimi ? Ama amına koyim gel görki yazamıyorum .Bu siktiğimin klavyesindemi bi bokluk var yoksa dilimle agzım  mı farlı  ? Neyse koyim ikisinin de götüne ....

Dünya ezbere hacit başkasının acıları falan hepsi ezbere ... Hiç bi arkadaşınız kötü durumdayken güldünğz mü? Gülmezsin tabi orosbu çocu malmısın o kadar :D üzülmüşsün gibi yapmışsındır  peki ya bu arkadaş çok yakınsa ? Sıkıntı büyük ise ne bok yiyeceksin .. Var benim tanıdıgım boyle tipler ..  Tip dediğime bakayın cool olduğumdan dolayı siklemiyomuş havasındayım  canım  :P hıaammına  Tesellivermeye çalışırsın oysa veremezsin aynı durumdasın onla  ve aklından hiç bi sikim geçmez sırf üzülmesin diye bazı gerçekleri acıtmayacak şekilde söylersin ama yine de canının yandığını görüp kızarsın ya kendine keşke öyle demeseydim diye ..  Yaşadığı sevinci yaşarsın ama çok garip bi durum olur ya sevindiğin halde sevincini rol biciminde gösterirsin çünkü onun sevindiği kadar sevşnemezsin başka kişilersiniz ya sizz ! hahahha Biz şnsanlar hacşt ne sikten canlılarız :D Bence hepimiz ezbere yaşıyoruz amına koyim hele  hele şu amına kodumun teknolojisi ilerledikçe  ezbere yaşıyoz amına koyim . Hep eğitim sistemi bizi bu  hale getirdi sikti bizi gres yağsız orosbu cocukları:P ...

Haicit ezbere yaşıyoz lan her günü yaşadıkça farkediyom .. Ve ezberlik bizi pişman edip içten içe yiyiyor . Ve sonra o pişmanlığı unutuyoruz arada bi aklımıza geliyor bu bile ezbere amına koyim ... Aslında her insan bir şeylere muhtaçtır  ve bunu unutuyoruz ...Biz ne söz vermiştik hacit ? Rahat olucaktık dimi arkamıza  yaslanıp  izliyecektik dünyayı .. İşte bu isteiğimiz bile  ezbere :D .. Yarın uyanınca her bi boku yavaş yavaş unutucaz .. Hacit tüm herşey unutulabiliyo dimi düşün canım benim  . Dur öpiyim seni  .. muaaahhh :*

Alırım başımı giderim tepeler gibi heyyy!

Hahahahaha hacit  çocukluk aşkını hatırlıyon mu ?  Noldu hacit  ona  biz onla hala ayrılmadık :D hahahahha harbiden onla ayrılık muhabbettimiz falan geçmemişti şuan kimbilir nabıyodur soyadını unuttum unutmasan şimdi bakıcaktım :D:D:D:  Hiç bişeyi unutamıyacak gibi yaşıyoruz  ama bu siktiğim düzen bizi ne hale getiriyo  amına koyim nasıl bi vandal olup çıktık .. Siktiğimin şehrinde bir heyecan arayıp duruyoruz . Bir kıvılcım  , bir sebep bir insanlık  ama daha biz insan değiliz :D İşin garip tarafı herkesten insanlık  bekleyip onlara parlıyoruz gazla çalışıyoruz amınakoyim ehhehehhh  ...

Nerden nereye geldik amına koyim .. sen hacit sen ? naptın rahat mısın kaybedecen şeyler çokmu yoksa sonuna kadar battın mı  ?  Karadenizde kaç filon var ..Kimle kapıştın kimi dövdün kim seni ayar etti ....
Dünya hala etrafında dönüyo mu?  Şuan şu saatte kim nabıyo merak ediyomusun ?
Kimler ağlıyo ?
Kimler uyuyamıyo?
Kimler içiyo?
Kimler kederde?
Kimler kopuyo?
Kimler kefende?
Kimler gururunu kaybediyo?

Ama ezberciyiz biz amına koyim . Ezbere yaşayanlardanız çoğumuz bende öyleyim amına koyim zaten sitemim ona  ..

Söveyim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp :)

neyse haciitt ben kaçar ...

Sev sevil .....

1 Eylül 2014 Pazartesi

Yenilik mi Yaşlanmak mı veya Her Neyse

İçimdeki karanlık şeytanımın uzakta olduğu bir döneydeyim sanırsam en azından öyle zannediyorum egom yine tavanda hıaaammına ...
 Öncelikle tatilim alengirli geçti çok yeni tecrübelerim oldu ve inanılmaz olaylı geçti .. Gerçekten hemen hemen her türden olaylı geçirdim .. Dolayısıyla hiç bir günden sıkılmadım diyebilirim ..İllaki arada  sıkıldığım olduda takmıyalım o kadar ;P

Evet sizi asil insan taneleri bu yaz insanlık için ne yaptınız ?

Çok hareketli bi yaz yaşadık  sosyal alemde bayagı şeyler döndü .. Her zamanki gibi 2 gruba ayrıldık iki tarafta birrbirine sallamaktan erinmedi .. bi arafta buluşamadınız amına koyim.. Bende iyi bi şekilde araf lafını satmış oldum uzun zamandır ağzımdan çıkmamıştı iyide oldu . Bende gerekli nefret söylemlerimi kustuguma göre yazıya toparlanabilirim heralde ..

Gene bi önsözle girecem  yine böyle konu düşümdüm bilmiyorum açıkçası aklıma bu geldi .Alında canım sıkıldı birazcık bi şeyler yazıvereyim dedim açıkçası yazılara başlamadan önce başlığı buluyorum ona göre yazıyorum bu sayede konu bütünlüğünü salıyorum ama sivri aklımın kural tanımamazlığı yüzünden arada bi sikmişim konusuda bnütünlüğünüde diyebiliyorum  .Neyse yazıyorum :P yazarken hakikaten dilimi çıkarabiliyorum :PPP

Evvet radyaktif denemeler sonucu yaşayan canlılar yenilikkk ..
Yenilik nedir lan ?
Yani ele avuca gelmiyen bişey biliyorum ama dediğim o değil nedir  yenilik nasıl anlarız yeniliği ?
Sözlükten yeni olan birşeyin özelliği deniyor .. diğer bi anlamı kötü olan birşeyin iyiye değişimi ...
İşte kelime bu  değişim...
Sadece değişim kötü veya iyi farketmez yenilik budur  yani boş söcüklerden birisi :P ahh ukala ben :)

Yenilik.. İnsanlar yenilenmek için değişirler mi ? veya yenilenmekten korkarlarmı ? Bence korkarlar,heyecanlanırlar veeee ya sevinir  yada üzülürler.. Bunlar normal şeyler dimi peki ya başka türlü hisler oluşurmu bana kalırsa oluşuverir. messelam bir  boşluk bi araf siktiğimin beynindekileri şuraya bi geçiremedim neyse anladın beni sen illa yaşamışsındır ..şöyle diyim değişirsin ama değişmezsin  öyle gösterirsin .

Neyse işte bunlar hissettiklerimizdi dimi canım şimdi iyimidir kotümüdür bu değişim sen ne dersin ? Yada korkulacak birşeymi  Veya hiç değişim geçirmezmiyiz ?
Şimdi bana kalırsa değişim 2 oluru olan birşey iyi veya kötü ama buna değişen kişi cevap veremez başka birisi görebilir ama o göremez dimi lan haklı kouştum çünkim o zaten değişmiş. ayrıca korkulmaması gerekmiyor çünkü eğer o sınıra geldiysen değişmemek senin elinde sen eninde sonunda istediğin kararı alacaksın ..Yazılan neyse onu yaşayacsın be gülüm.hayırlısı be gülüm hayırlısı :DD ehuhehehe :PPP
ve bana kalırsa değişim bir gerçek değişim bu dünyanın süregelirliğini sağlıyor  değişim bittiğinde  robotlara döneriz alimallah o yüzden durmadan her şey değişim geçirecek. bedenlerimiz yaşlanıcak fikirlerimiz değişecek heyecan ve enrjimiz kaybedeğiz ve bu kötü gibi gelebilir kulağa ama bence öyle değil yeni insani özelliklerimizi keşfedeceğiz bence belkide dokunulmazlımız olucak vaya acil durumlarda makattan cıkan bir jedi kılıcı :PP dzedi osman ehuememe ...

Değişim matematik gibidir ya sonu yoktur olamaz yada sonsuza yakındır o olabilir bak . insanlaR kaç yıldır yaşıyo.. büyükler çocuklarına tavsiyeler veriyo sıkıntı çekmemesi için dimi ama hala sıkıntı çıkabiliyor .bunun çıkmasının en büyük sebebi değişimdir. sonra zevk ve güç hırsıdır ..Aslında sıkıntı  değişimden çıkmaz yenilenememeden cıkar tabi herkeste geçerli değil bu çünkü zaten yeni bir kesim var zaten yani değiştiren kesim amman yine  konuyu çorbaya çeviriyorum pardon :) Her zaman bu kadar kibar deyilimdir değerini bil .:)
İleride kimbilir neler olucak zevklerimiz degişecek güç anlayısımız değişecek ..
Belki balıketliden , ince belliye değişen güzellik anlayışı  tombul bayanlarla değişecek erkeyim ya o yüzden kadınları örnek veriyorum ..belki eşcinsellik önplana geçicek..
Sadece silahlarla erişilebilirken paraya dönen güç anlayışı belki ileride sivri bir dile bakacak..

Belki tüm insanlık ölücek ve robotlar dünyayı ele geçirecek ..


Belki eskiye döneceğiz şu kafalarımızla o güzel günlere sevginin gücüyle karşı geleceğiz belki herşeye . Belki bi kuş konacak pencemize hepimizi birleştirecek iyilik için savaşacagız karşı koyacagız herşeye..belkide daha çok bölüneceğiz hiç konuşmayacak sadece savaşmak için savaşacagız ..Kendimizi anlamsız bir şerefi olmayan bir kargaşanın içinde kalacagız herşeyi unutacak ve herşeye aç kalacagız..

Gözümüzü doyurabildiğimiz  eski bir dünya dilegiyle ..

Sevgiyle kalın ..

Hey gidi haciitt.....

17 Nisan 2014 Perşembe

Kazanılan Şeyler

İnsan  kendine  söz verir bazen ...
Bazı şeyleri yapmamaya karar  alır  o kararının arkasında  durur sonuna  kadar ilerletir ve tam  başardıgını zanneder  ya ..
Her şey çok guzel gider gider gider ama bişey olur son  bi kez  daha hadi  der :) . İşte o son bi kez hayatımızı değiştirebilir hugocanlar .. Sevdiğiniz birşey  hiç bir zaman son bir kez yapıcam denilirse  yapılmaz ! ya  yapacaksınız  yada  yapmayacaksınız mesele  bu  ..

Gene neyin kafasını  açtım ben  eee hugocanikler  naptınız nasılsınız ? 

Bayagıdır  klozet olarak kullandım  burayı bea  biraz  değiştirelim  anasını  satim ...

En başa dünelimmi benlik uyarıcı  falan ne  durumdalar  bunlar  biraz inceleyelim anasını  satim :P

Kukla aleminin başını  derde nasıl sokarlar  bu meretler bi bakalım .. Önce bi  hikaye yazalım oradan  bakarız :D

SENE 1990

Geizburg bremen kentinde yaşayan çevrelesine göre aşırı yaratıcı bi  çocuktu . Ailesinden cok iyi terbiye  almış  olup  onlardan  özellikle  istediği  birşey yoktu . Oyuncaklarını  kendi yapar ve  çogu  insanı  hayretler  bırakacak bir şekilde oynardı . Hayal gücü  cok aşırı kuvvetliydi . Yaptıgı  oyuncaklara  bir  kişilik  tahsis  ederdi  ve  oynadıgı  hiç  bir  oyunda kişiligini  adını  sevdiği  seyleri değiştirmezdi. Geizburg kendi  capında  bir  dunya  kurmuş oyuncaklar  yaratmıştı. Oyuncakları kendi  yonettiği  halde onlara  kendi  istedigi  seyleri yaptıramıyordu  cunku  onların  olustugu sekillere  kinayen  kafasında kişiliklerini biçimlemiş  ve  yapacagı  seyleri  tahmin edebilmişti . Aslında  geizburg  sadece onları izliyor onlarla  oynamıyordu arada  araya  girip  bazı  mucizeler gerçekleştiriyordu minik  oyuncak ütopyasında .... 

Geizburgun bu oyun şekli ona   insanları  önceden tanıması ve enpati gibi bazı  önemli  seyleri kazandırmıştı . Ama onu  coklu  ilişkilerden uzaklaştırmıştı .Değiştirebileceği  şeyleri  izleme yonünü alışkanlık etmişti . Ama bi o  kadar muhabbeti  nabza şerbet vermeyi iyi bilen Geizburg cocuklugu boyunca izlemeyi secmişti.. 

SENE 2000

Geizburg yaşını kabullenememeye başlamıştı . Oyuncak ütopyasıyla  arkadaşları dalga  geçecegi için  gizli kaçamak bulusuyordu . Ve  sonunda o zamanı sonsuz olan ütopyasına biraz zaman eklemeye  başlamıştı ..
O minik dunya  yavaş yavaş  şekillenmeye başlamıştı . yalnız  bu sefer  GEizburgun dış  dunyasından esinlemeler o dunyanın  yapısını şekillendirmeye başlamıştı .  minik dunyada gruplaşmalar  olmus  ve ani bir  sekilde gruplar  fiziki olmayan bir  güç gösterisine girişmişlerdi ..

Geizburg karşı cinsleri  keşfetmişti . İlk başlarda  ne olacagını  falan  anlayamamış sonra  etrafındaki objelere bakarak durumu  anlamaya çalışmıştı .. Sonra  Geizburg  amansız  aşk  furyalarına  karışmıştı .. Gelenler gidenler  olmuştu .

Geizburg büyüdükçe minik dünyası karmaşaya  tutulmuştu . Kavgalar  gürültüler  olaylar olaylar ... hafiften  hayatına  giren  bilgisayar  onu  minik dunyasıyla  zaman arasını  açmaya başlamıştı.. 

Geizburg  minik  utopyasının sonunu  husranlı  bir  şekilde  getirmişti .. cogu  gruptaki  buyukler  yaşlanmış veya  kavgalarda ölmüstu digerlerinide kendi hallerine bırakmıstı  o artık gercek dünyadaki bir oyuncak olmaya hazırdı .. Hatta cogu oyuncaktan daha yetenekli  bilgili  ve avantajlıydı .. bazı  ozel cakraları onceden acılmış  nasıl sorgulayacagını  bilen  kotulugu iyiligi farkeden cozumseyen bir  oyuncaktı o .. ama izleme alışkanlıgı onla  beraber di . 


Geizburg meraklı maceracı ve rahat olmayı seven  bir  birey  olmuştu ... 3  kelimelik cumleyi 5  kelimeye  doker ve  3  kelime  soyleniş hızıyla konusurdu .. Aslında sessizliği  severdi . Sezsiz kalmak  için kelimelerini hızlandırırdı anlatacagı  şeylerin  hemen bitmesini isterdi .. Ama  geniş  merak ve araştırma duygusu dogrusal bir  orantıyla  beynine vurmuş olup anlatacagı  seylerin  sayısını artırdıgından  dolayı sessiz kalmasını engellerdi . Çocukluktan kalma beyninin merak isteği  o kadar  fazladıyki an içerisinde onlarca  seyle  ugrasıp her birine  algoritma kurardı .Zaman içerisinde  bu  hızlandı . Çok  gelişmiş son nesil jiletleriyle sakalınızı kokunden.................................. (ehehehehhe :P)


SENE 2010 

Geizburg bir  yol  edinme  ihtiyacı duyuyordu artık  oda birileriyle  aynı  şekilde düşünmek muhalif durmamak istiyordu . Bi kaç gruba  girdi cıktı olmadı . Kendine  ayrı bir yol olusturmuştu . Boyle  bir  insanın yapabileceği son seyleri yapıyordu . Aşırı standart cizgilere  bağlamıştı kendini  cömert ve iyi niyetli olmasına ragmen  sert  ve  kesin  cizgileri olan biri haline dönüşmüştü .. Kendini bile  tanıyamıyacak hale  gelmişti  . Çocukken  ögrendiği  mobbing tekniklerini  birer  birer  uyguluyor  ve  kendini farkettirmeden yukseltiyordu çok kötü bir adamdı  o  çok  kotu .
Geizburg herşeyin farkına varmıştı  butun  bu  oyunun gerçek  amacını  çozmustu  ama dile  getiremiyordu . kotuluklere  fenalıklara  haylazlıklara siktir  çekmiş hayatını  güzelleştirecek  şeylere  yongunlaşmıştı . Heyecan heyecan hayatının her  saniyesini  bir  heyecan bürümeyi  başarmış  mutlu  bir  birey olmuştu . Yeteneklerini sonuna  kadar  kullanmayı  ve merak duygusunu azaltmayı  başarmıştı . Dünyayı yüzelsel olarak görebilmeyi  ve  herşeye  dil  cıkartabilecek  kadar neşeli bir  adam olmustu ..

SENE 2020

Geizburg artık hayatındaki  heyecan kelimesini silmiş yerine rahatlık kelimesini yerleştirmişti  . yani  artık rahatlık  kelimesi  ona  daha cok  tat  vermeye başlamıştı . 2 çocuk babası olan Geizburg artık hedefleri  oldugu  için daha mutluydu . Hafiften emeklilik hayalleri burumustu  hayatını . Pek sevmediği  patronuyla  sürekli bir  diyalog halinde olması onun kariyerini yıldızlarla  donatıyordu  . İş hayatında gerçekten çok profesyoneldi . İş  çıkışındada  babacan bir  adam  olması  onun  çevresi tarafından tutulmasına meyil oluyordu . Eeee nede olsa o cocuklugunda bir profesyoneldi .

SENE 2030 

Geizburg rahatlıgın tüm  felsefesini kapmış daha da ilginç bir  adam  olmuştu . Mevkisi  artık  düzen yaratabilecek  veya  bozabilecek  gücü ona  bahşediyordu . İnsanlar  artık  ona  o kadar guveniyorduki  kararlarını  sorgulamıyorlardı. 
Geizburg  halinden fazla  memnun değildi kafasında  kurdugu rahatlık biçimiyle  yaşandısı paralel  değildi ..
Bu arada çocuk sayısı 4 oldu :D Geizburg yıllar  boyunca  insanlarla iletişim halindeydi. Şimdi ise  insanlar  onun dediklerini sorgulamadan hatta  dinlemeden kabul  ediyorlardı . Bir  tartışma  konusu  olmuyordu. 

Geizburg  öfkeliydi  tüm  güce  sahip  ama ne yapacaktı  o  gücle . Kenara  çekilmeyi  şeçti . Dağ  hayatı  yaşarım dedi ama  karısı  ve  cocukları  ona  engel  olmustu . İçlerinden onlara  öfkesi vardı  ama  onlara  belli  etmiyordu . Biraz  uzaklaştı  ailesinden  birkaç arkadaşıyla  beraber yeşil norveç  dağlarına  gittiler  tatil için . o haftaları  ömründeki  en  mutlu  anları  olabilirdi .Döndügünde  eskisine  göre  daha az strestli ve daha az öfkeliydi. 

Kızının evleneceği gün gelmişti . Kendisi  özenerek  hazırlanmıs  yola  koyulmustu . Diğer çocukları  ve hanımı ondan önce  yola çıkmış  ve evde damada verilecek cafcaflı bir saat unutulmustu. Geizburg  geri  donerken  arabanın  lastiği inmeye  başlamıstı . En yakın  benzinliğe  giden  Geizburg  yanlış  bir anda  orada  bulunmuştu . Benzinlige  gidikten sonra  benzinliğin marketinde vitrinlere  bakmaya  girdi  .2dk sonra  2  kişi  marketi  soymaya  gelip yusek sesle  kasiyere bagırdı . Bu sırada  Geizburg hayatındaki  en yanlış  hamleyi yaptı . Ve vucuduna  3  kursun sıkıldı . Geizburg  sert bir  gülümsemeyle yere düştü ve orada hayata  gözlerini yumdu .

Geizburg tan olayı ele  alalım . İnsanın algıları  cocukken  gelişir hani derler  ya  çocugugun gelişimi  onemlidir  işte bu  yüzden . Çocuk  genellikle kendine  bir  örnek  belirler ve  ona  göre ilerler  bu geizburg biraz değişik birşey takılmayalım ona :P

Sonra  insanoglu yaşamı  gorur  ve beyni  cocuklugundakine  göre  sentezlemeye  başlar  bu  arada kotu  cocuk  vardır  değiştirilecebilirde .

İnsanoglu kumbara  gibidir gördükçe algılama yetenegine  gore  bilgileri  alır  . Gerektiğinde kullanır  yada  kullanmaz .

Ve insaoglu  eninde sonuda  bir  yol buluverir kendine  sabırlı  olması  gerekir  bunun  için . ve  ilk  iki  mantıklı  ayrı yolu  oldugu  zaman  benligini   keşfeder . Benliği metafiziksel  bi olaydır  açıklayamam  genellikle  iyimser olur . Ve  bu  yoldaki  verecegi  ilk  cevap ve " cevaba gidiş  yolu"  onun  kişiliğini  belirler .

Kişilik bir  şeye  bagımlılık  gibidir  ilkinde haz  verir  sonra onu  yapma  mecburiyetinde hissedersin . Ama  kişilik  değiştirilemeyen bir şey  değildir  ama  bagımlı oldugunuz  birşeyi  bırakmak  için inanç ,ugraş  , sabır ve değişiklik gereklidir ....


herşeye  iyi  bakın pıtırcıklar :)))
Sevin sevilin bırakın..
sağlıcakla :))))

Hacittt hoooopp bekle  !

25 Şubat 2014 Salı

Gerçek

Gerçekleri görmek ve görmek istememek nedir lan ? Niye lan mayk zorunamı gidiyo hayat zoruna mı gidiyo gerçekler . Siktiri boktan ütopyanda mutlumusun rüyaların hayallerin seni tatmin ediyo mu çıkıp ringe bosa dovusmek yerine havlu atsana .. Havlu atsana be asalak ! Git biraz dinlen guclen sonra baska maclara hazırlansana surekli aynı maca hazırlanmak seni yormuyo mu kazanamıyacagını bilmiyomusun? Eee madem yoruyo ve kazanamıyacaksın ne sikime hala sikimsonikdöngüyü sürdürüyon . Siktir git biraz toparlan başka maçlar ayarla kendine ne  kendini rezil et ne de mutsuzluğunu dizginle.. Azıcık mantık mayk azıcık mantık azıcık gurur azıcık şeref azacık metanet ... Eskisi gibi mayk eskisi gibi ama o sikimsonik uyarıcılar olmasın... Hadi toplan mayk . Kalk ayağa sık dişlerini ve yeni rakiplerini yere ser . Sen yapabilirsin mayk çünkü ben yapıyodum ben yapabiliyodum çünkü sen bendin .. Biz bir ekibiz mayk biz biziz.....


Sellam hugocanlar bu günkü ruh halim karışık dağınık karman çorman :S  Kendinizden 3 4 yaş büyük biriyle tanıştıktan sadece birkaç saat sonra ilişkiye girdiniz mi ? (bayanlar sizin girmeniz normal ) Aslında mutlu olmanız gerekiyo ama hiç ağladınız mı ? Hem bodynizin onunde ne rezillik dimi kimlerin diline düsüyosunuz mına koyim .. gerçekler hugocanlar gercekler can yakar hiç canınız yandı mı? Sabah neseli ruyalarla uyanıp tüm gününüz piç oldu mu ? Umarım olmaz yoldaşlar...

Boşa kürek cekişleriniz oldu dimi ? Bir çoğunuz çekti çekti çekti en sonunda dalga ters tepti ve kıyıya vurdu . bazılarımız kendi pimini çekti . Bazılarımız da sapıttı ne yapacagını şarsırdı . Bazılarımız bunların hepsini yaptı .. Bunları yapabilir tamam normal herkes çok güçlü değil bazılarımız kabullenemiyenlerden bu dünyayı işin kötü tarafı onların yüzü hiç rahat yatamıyo  yastığında en az bir diken oluyo ...
Öyle işte mayk :) tek değilsin sende o bazılarındansın :) Acaba toplansak kaç kişi cıkarız lan  ?



Bazen iceriz dimi o an herkese her türlü sözü söyleyebiliriz ... Ama tesadüf odur ki o mesaj hiç bir zaman yerini bulamıyacak .. bazen huylarımız değisir siktir git diyemeyiz belli etmeye çalışırız mesaj yerşne gitmez ..Bazen soru sorarız acık acık cevap veremez ne diyon ya falan .s ... Bizde hala havlu atmayıp devam ederiz.. Herkes için yanlış olanı yaparız ... Başkalarının egosu için kendimizi piç ederiz ama pes etmeyiz niye ..Niye sence ?

Çunku o ütopyalarımız için eleman kalmaz çünkü başka eleman yokmuş gibi gelir ve sonrada şu olur hiç bir zaman üstüne gelmeyecek olan şeytan tüyü o süre boyunca senden bir türlü ayrılmaz ve sen ne yapacagını şaşırırsın ?  Normalde egonuzu tavan yaptıracak herşeye sahip olursunuz ama yuvasız piç gibi takılırsınız ortalıkta ...  Yetim bir piç misali !


Tüm yetenekleriniz üzerinizde durur vede onları kullanıbilecek aklınız hala çalışmakta hala hayattanız lan hayatta ..Ama yaptıklarınızdan zevk alamaz ve en başa dönmek için çabalar durur kendini ikna etmeye çalışırsın hele bide en başınız karanlıksa  iyice kararsız kalırsın ..

Ve alısırsın mayk :D alısırsın alısırsın asalak boksor gibi yaşamaya alısır her raundunu kaybedersin merak etme mayk acı esiğin artacak ve ondan sonra hiç bir şey hissetmiyeceksin  ...

Özgürlük mayk ..
Rahatlık mayk ..
Gerçekler mayk..
Şimdi siktirip gidebilirsin mayk !


Sevin ,sevilin vede fazla yapmayın .s

Sağlıkcakla :)))

Haccciiiittt bi dur !

10 Şubat 2014 Pazartesi

At, sper mi?

Ne yaşayabilirsin ki hayat ta ?
Ve ya nasıl güzel bişey yaşayabilirsin ki ?

Bu sorulara  verceğiniz milyonlarca cevabınızın olduğu biliyorum ! Peki o zaman şöyle bu soru soriyim siz değerli insanlara . Az önceki sorulara bir  cevabınız vardı dimi , evet şimdi  o cevap verdiğiniz herşeyi yaptığınızı düşünün ... Derince düşünün ! Mutlu oldunuz dimi hayallerinizde ve yahut  birçoğunuz hayal kurmaya ble tenezzül etmedi . En iyisi anasını satim  etmeyin ! Veya bazılarınızın uracak hayali bile yok.. Neyse o kurduğunuz hayalleri gerçek hayatta yaptınız farzedin yalnız  bunu  o ruh benliğine girerek düşünün yani hayal değil istediğiniz herşeyiniz var  peki ya  başka  istekleriniz oldu mu ?
Hadi canım kendini kandırma bana bu kadarı yeter demeyin ! Kimse yok yanınızda iyice düşünün . He ! az öncekilere katmayın o hayalleri .

Bir değişiklik hissettiniz mi ? Tabiki hissetmediniz  şöyle diyeyim .. çocukken bir çoğunuz sadece büyümeyi hayal ediyodunuz dimi ? Ama şimdi büyüdünüz ve işin sadece büyümek olmadığını öğrendiniz yeni hayaller edindiniz .. Aslında az önceki durumda böyle. Şu an öyle olmadığımız için bize yeter diyonuz çoğunuz eğer hala anlayamadıysan kafanı çöp kutusuna sok pis şıllık !

Aslında hayal etmek kendi içinde güzel bir histir ve gerçek olmadığı için anormal çekici gelir ve çok şey katar hayatımıza yada çok şey alır . Ama en çok alır ! Farketmeden içten içe sömürür beynimizi dünyayı çekilmez bir yer kılar bizlere . Odamızın verdiği o sıcak sessizlik hissi.. Bazen güzel bir muzik çalarken biz o sıcacık odamızda hayallere dalarız ve gözlerimizden akarken bazı yaşlar sessizce karanlıga küfrederiz !


Herkes gözlerinden yaş kaçırır asıl mesele onları kaçıramıyanlarda rahatlaması gerektiği halde rahatlayamayanlarda.. . O yeşil paketli haplara olan bağımlılığından içini döküp küfredemeyenlerde şansızlığına ... Ölümden korktuğu için ölümü bekleyenlerde.... Anasını sikiyim ne hayalmiş :)

Hayaller iyidir bre dostlar kurun düşünün her şeye sahip olsanız dahi iyisini hayal edin.. Hayallerinizde para yok kargaşa yok ideal ütopyalardır onlar ! Bazen dünyaya diz çöktüren bir savaşçı bazense küçük işlerde çalışan güçsüz ama bilge bir adam olun ! Dikkat ederseniz çogu kişi hayallerinde her ne yaparsa yapsın bir iyilik taşır iiçinde. Eğer taşımıyorsanız ve hayallerinizde dahi kibirlenmeler taşıyorsanız siz o iflah olmazlardansınız , yeni dünya düzenine tamamen geçmiş fahişelersiniz , sizn artık insan olma gibi bi şansınız yok ... Üzgünüm !

Ve şunu söyleyim dostlar  bilmek ! ne kadar çok şey bilirseniz o kadar mutsuz olursunuz bu hayatta  .. Bazen bilmemek aldırış etmemek eniyisidir suratınızda oluşan bir tebessüm için . Bilmek sizi basit insan alışkanlıklarınızdan uzaklaştırır daha tutucu yapar ..

Niye anlatıyorum ki bunları :) Hepiniz zaten biliyorsunuz ..
Benimkide kendimi mutlu etmek işte , veyahut avutmak ne derseniz diyin :)

Sağlıcakla kalın  .. bu gecede böyle :)

Sevin sevilin vede ....


Hacit nerdesin ya ?