İnsan kendine söz verir bazen ...
Bazı şeyleri yapmamaya karar alır o kararının arkasında durur sonuna kadar ilerletir ve tam başardıgını zanneder ya ..
Her şey çok guzel gider gider gider ama bişey olur son bi kez daha hadi der :) . İşte o son bi kez hayatımızı değiştirebilir hugocanlar .. Sevdiğiniz birşey hiç bir zaman son bir kez yapıcam denilirse yapılmaz ! ya yapacaksınız yada yapmayacaksınız mesele bu ..
Gene neyin kafasını açtım ben eee hugocanikler naptınız nasılsınız ?
Bayagıdır klozet olarak kullandım burayı bea biraz değiştirelim anasını satim ...
En başa dünelimmi benlik uyarıcı falan ne durumdalar bunlar biraz inceleyelim anasını satim :P
Kukla aleminin başını derde nasıl sokarlar bu meretler bi bakalım .. Önce bi hikaye yazalım oradan bakarız :D
SENE 1990
Geizburg bremen kentinde yaşayan çevrelesine göre aşırı yaratıcı bi çocuktu . Ailesinden cok iyi terbiye almış olup onlardan özellikle istediği birşey yoktu . Oyuncaklarını kendi yapar ve çogu insanı hayretler bırakacak bir şekilde oynardı . Hayal gücü cok aşırı kuvvetliydi . Yaptıgı oyuncaklara bir kişilik tahsis ederdi ve oynadıgı hiç bir oyunda kişiligini adını sevdiği seyleri değiştirmezdi. Geizburg kendi capında bir dunya kurmuş oyuncaklar yaratmıştı. Oyuncakları kendi yonettiği halde onlara kendi istedigi seyleri yaptıramıyordu cunku onların olustugu sekillere kinayen kafasında kişiliklerini biçimlemiş ve yapacagı seyleri tahmin edebilmişti . Aslında geizburg sadece onları izliyor onlarla oynamıyordu arada araya girip bazı mucizeler gerçekleştiriyordu minik oyuncak ütopyasında ....
Geizburgun bu oyun şekli ona insanları önceden tanıması ve enpati gibi bazı önemli seyleri kazandırmıştı . Ama onu coklu ilişkilerden uzaklaştırmıştı .Değiştirebileceği şeyleri izleme yonünü alışkanlık etmişti . Ama bi o kadar muhabbeti nabza şerbet vermeyi iyi bilen Geizburg cocuklugu boyunca izlemeyi secmişti..
SENE 2000
Geizburg yaşını kabullenememeye başlamıştı . Oyuncak ütopyasıyla arkadaşları dalga geçecegi için gizli kaçamak bulusuyordu . Ve sonunda o zamanı sonsuz olan ütopyasına biraz zaman eklemeye başlamıştı ..
O minik dunya yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştı . yalnız bu sefer GEizburgun dış dunyasından esinlemeler o dunyanın yapısını şekillendirmeye başlamıştı . minik dunyada gruplaşmalar olmus ve ani bir sekilde gruplar fiziki olmayan bir güç gösterisine girişmişlerdi ..
Geizburg karşı cinsleri keşfetmişti . İlk başlarda ne olacagını falan anlayamamış sonra etrafındaki objelere bakarak durumu anlamaya çalışmıştı .. Sonra Geizburg amansız aşk furyalarına karışmıştı .. Gelenler gidenler olmuştu .
Geizburg büyüdükçe minik dünyası karmaşaya tutulmuştu . Kavgalar gürültüler olaylar olaylar ... hafiften hayatına giren bilgisayar onu minik dunyasıyla zaman arasını açmaya başlamıştı..
Geizburg minik utopyasının sonunu husranlı bir şekilde getirmişti .. cogu gruptaki buyukler yaşlanmış veya kavgalarda ölmüstu digerlerinide kendi hallerine bırakmıstı o artık gercek dünyadaki bir oyuncak olmaya hazırdı .. Hatta cogu oyuncaktan daha yetenekli bilgili ve avantajlıydı .. bazı ozel cakraları onceden acılmış nasıl sorgulayacagını bilen kotulugu iyiligi farkeden cozumseyen bir oyuncaktı o .. ama izleme alışkanlıgı onla beraber di .
Geizburg meraklı maceracı ve rahat olmayı seven bir birey olmuştu ... 3 kelimelik cumleyi 5 kelimeye doker ve 3 kelime soyleniş hızıyla konusurdu .. Aslında sessizliği severdi . Sezsiz kalmak için kelimelerini hızlandırırdı anlatacagı şeylerin hemen bitmesini isterdi .. Ama geniş merak ve araştırma duygusu dogrusal bir orantıyla beynine vurmuş olup anlatacagı seylerin sayısını artırdıgından dolayı sessiz kalmasını engellerdi . Çocukluktan kalma beyninin merak isteği o kadar fazladıyki an içerisinde onlarca seyle ugrasıp her birine algoritma kurardı .Zaman içerisinde bu hızlandı . Çok gelişmiş son nesil jiletleriyle sakalınızı kokunden.................................. (ehehehehhe :P)
SENE 2010
Geizburg bir yol edinme ihtiyacı duyuyordu artık oda birileriyle aynı şekilde düşünmek muhalif durmamak istiyordu . Bi kaç gruba girdi cıktı olmadı . Kendine ayrı bir yol olusturmuştu . Boyle bir insanın yapabileceği son seyleri yapıyordu . Aşırı standart cizgilere bağlamıştı kendini cömert ve iyi niyetli olmasına ragmen sert ve kesin cizgileri olan biri haline dönüşmüştü .. Kendini bile tanıyamıyacak hale gelmişti . Çocukken ögrendiği mobbing tekniklerini birer birer uyguluyor ve kendini farkettirmeden yukseltiyordu çok kötü bir adamdı o çok kotu .
Geizburg herşeyin farkına varmıştı butun bu oyunun gerçek amacını çozmustu ama dile getiremiyordu . kotuluklere fenalıklara haylazlıklara siktir çekmiş hayatını güzelleştirecek şeylere yongunlaşmıştı . Heyecan heyecan hayatının her saniyesini bir heyecan bürümeyi başarmış mutlu bir birey olmuştu . Yeteneklerini sonuna kadar kullanmayı ve merak duygusunu azaltmayı başarmıştı . Dünyayı yüzelsel olarak görebilmeyi ve herşeye dil cıkartabilecek kadar neşeli bir adam olmustu ..
SENE 2020
Geizburg artık hayatındaki heyecan kelimesini silmiş yerine rahatlık kelimesini yerleştirmişti . yani artık rahatlık kelimesi ona daha cok tat vermeye başlamıştı . 2 çocuk babası olan Geizburg artık hedefleri oldugu için daha mutluydu . Hafiften emeklilik hayalleri burumustu hayatını . Pek sevmediği patronuyla sürekli bir diyalog halinde olması onun kariyerini yıldızlarla donatıyordu . İş hayatında gerçekten çok profesyoneldi . İş çıkışındada babacan bir adam olması onun çevresi tarafından tutulmasına meyil oluyordu . Eeee nede olsa o cocuklugunda bir profesyoneldi .
SENE 2030
Geizburg rahatlıgın tüm felsefesini kapmış daha da ilginç bir adam olmuştu . Mevkisi artık düzen yaratabilecek veya bozabilecek gücü ona bahşediyordu . İnsanlar artık ona o kadar guveniyorduki kararlarını sorgulamıyorlardı.
Geizburg halinden fazla memnun değildi kafasında kurdugu rahatlık biçimiyle yaşandısı paralel değildi ..
Bu arada çocuk sayısı 4 oldu :D Geizburg yıllar boyunca insanlarla iletişim halindeydi. Şimdi ise insanlar onun dediklerini sorgulamadan hatta dinlemeden kabul ediyorlardı . Bir tartışma konusu olmuyordu.
Geizburg öfkeliydi tüm güce sahip ama ne yapacaktı o gücle . Kenara çekilmeyi şeçti . Dağ hayatı yaşarım dedi ama karısı ve cocukları ona engel olmustu . İçlerinden onlara öfkesi vardı ama onlara belli etmiyordu . Biraz uzaklaştı ailesinden birkaç arkadaşıyla beraber yeşil norveç dağlarına gittiler tatil için . o haftaları ömründeki en mutlu anları olabilirdi .Döndügünde eskisine göre daha az strestli ve daha az öfkeliydi.
Kızının evleneceği gün gelmişti . Kendisi özenerek hazırlanmıs yola koyulmustu . Diğer çocukları ve hanımı ondan önce yola çıkmış ve evde damada verilecek cafcaflı bir saat unutulmustu. Geizburg geri donerken arabanın lastiği inmeye başlamıstı . En yakın benzinliğe giden Geizburg yanlış bir anda orada bulunmuştu . Benzinlige gidikten sonra benzinliğin marketinde vitrinlere bakmaya girdi .2dk sonra 2 kişi marketi soymaya gelip yusek sesle kasiyere bagırdı . Bu sırada Geizburg hayatındaki en yanlış hamleyi yaptı . Ve vucuduna 3 kursun sıkıldı . Geizburg sert bir gülümsemeyle yere düştü ve orada hayata gözlerini yumdu .
Geizburg tan olayı ele alalım . İnsanın algıları cocukken gelişir hani derler ya çocugugun gelişimi onemlidir işte bu yüzden . Çocuk genellikle kendine bir örnek belirler ve ona göre ilerler bu geizburg biraz değişik birşey takılmayalım ona :P
Sonra insanoglu yaşamı gorur ve beyni cocuklugundakine göre sentezlemeye başlar bu arada kotu cocuk vardır değiştirilecebilirde .
İnsanoglu kumbara gibidir gördükçe algılama yetenegine gore bilgileri alır . Gerektiğinde kullanır yada kullanmaz .
Ve insaoglu eninde sonuda bir yol buluverir kendine sabırlı olması gerekir bunun için . ve ilk iki mantıklı ayrı yolu oldugu zaman benligini keşfeder . Benliği metafiziksel bi olaydır açıklayamam genellikle iyimser olur . Ve bu yoldaki verecegi ilk cevap ve " cevaba gidiş yolu" onun kişiliğini belirler .
Kişilik bir şeye bagımlılık gibidir ilkinde haz verir sonra onu yapma mecburiyetinde hissedersin . Ama kişilik değiştirilemeyen bir şey değildir ama bagımlı oldugunuz birşeyi bırakmak için inanç ,ugraş , sabır ve değişiklik gereklidir ....
herşeye iyi bakın pıtırcıklar :)))
Sevin sevilin bırakın..
sağlıcakla :))))
Hacittt hoooopp bekle !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder