13 Aralık 2025 Cumartesi

Gobius Niger

 Uyandığımda yanımdakinden korkmadan uyanacağım 

Sözüm var güzel yaşayacağım , az içeceğim

Gezeceğim , ayaklarımı ısıtan bağı umursamadan 

Özgürce

Sanki ilk defa gidiyormuş gibi biryerlere

Koşacağım kalabalık grupların arasında , onlara çarpacak gibi

Bir şort tayt çekip altına , huzura doyacağım 

Ölmeyeceğim , hatta hiç ölmeyeceğim 

Bir gün aynaya bakmaktan tamamen vaz geçip 

Herşeyimi salacağım 

Belki toprağa , 

Dala

Yaprağa 

Hayata değer parçalarım

Kalp atışlarımı panik sebebim yapmayacağım


Bir in oyacağım iri taflan altına

İçinde yatacağım 

Önümde akasyalar arasında dolaştığında ortaya çıkan sincaplar

Arkamda bulutların içine giren bir dağ

Sağımda ve solumda yemyeşil bir orman

Her sabah yürüdüğüm bir patika olacak

Belki denize belki göle 

Bide sıcak olacak 

Kasvetli soğukları hatırlamayacağım 

Bir çakım olacak çürük renklerde motifli kabzası olacak

Her şeyi kesebileceğim onunla

Bir kayık alacağım 

Gölde isem denize ,

Denizdeysem orfoza 

Tahta bir direksiyonum 

Bir sabah uyanacağım ve yanımdakinden korkmayacağım

Hayallerim yıkılacak ben duracak birini bulacağım

1 Aralık 2025 Pazartesi

Mavi Anemon

 Evime incir ağacı diktim ,

Tam da asıl yereceği sırada .

Dört beş kilo verir , bir ayda tam tahallülünden 

Ama merdivenlerden çıkıyorlar .

Hayır bildiğin dışarıdaki merdivenlerin arasından .

Arada yeni filizlenen genç fideleri çekiyorum

Bildiğin içeriden geliyor ...


Mastikin üzerinde tohum mu biter lan ! 


Koparıyorum dibine vuramazcasına.

Aynı yerde bir söğüdün vardı yıllar önce ,

Gribimden beni kurtarırdı ,

Kuşları yanı başıma bitiriverdi .


Çoksun

Ap açık balkonumu soğuktan koruyan bir 

Donsun dallarına ulaşamayan bir güruh ,

Göze gelirken en içlerinden 


Terletirdi geceleri 

Kime niye kaçıncı ,

Hangi büyüde ürkmedilerdi ki ,

Sen inanmamıştın

Sanırdın , Tanrı'yı ,senin bildiklerinin ilerisinden , gidecek

Küçüklüğünü kabullenemedin ,

Verdiği nimete küfretmelerinden di !

Di ayrı dimi ?

Eğildiğin bir kaç rüku ağır geldi ,

Hayır sen teslim etmiştin !

Ettiğin birken kurban etmeye çalıştılar !

Tabiki sence

Ama bir insana bu edilemezdi

İnasan !

 Bu mu oldu tepkin !

Kesilen ağaca mı ihanetin ?

Neye başkırılarından idi bu halin ?

Haykırışların !

Şu an olanlar ?

Hangisi ?


Suya koyduklarından unutamadığın taşları hatırladığın oluyor mu ? 

Neden hatırlamıyorsun 

Düşürdüğün o yaldızlı taşı , unutamıyorsun değil mi ?

Boy yüksekliğinde bir yerden , çıkarmıştın ,

Suda , çok güvenli bir derinlikte göğüs üstü yatarken ,

Yerde milyon taşın arasında tutabildiğin nefesinle ,

Rasgele alıp , nefes nefese yüzeyde bulduklarını ayıklarken ,

Neyin sınavıydı bu ?

Bak o kasların hala duruyor !

Bulduğun o kalbi kime vermiştin ?

Vay anasını...


Bi gam varki zamana karşı !

Ayarı yok onun , iki üç saniyelik rüyalarımı unutamadığım oluyor .

Ben çok rüya görüyorum .

Yaşadığımdan fazla gördüm ,

Ben yaşadığımda birşey görmedim ,

Sonradan ameliyat oldum birazcık gördüm ,

Onda da gözümü bozmak için hep içtim ,


Yok ben hiçtim 

Dururdum sahil kenarında herkesten uzaklaşıp , 

Bakardım aya ,

Bakardım ...

Güneşler batırırdım ,

Ayı batırırdım ,

Kend ... 

Yok olurdum o çizginin kesişiminde 

Kaybolurdum bazen ,

Görünmeden ağlardım ,

Tutamazdım hiçbirşeyi , en çok istediğim şey o an iken .

Kaybolan bir yakamozun son ışıklarında , dudaklarından  son nefesimi alacakmış gibi öperdim lan bu defa !

O anı bir daha yaşayamayacakmış gibi !

Şu an hakkını verememişim gibi ,

Neyin hakkını verebildim ki ? 

Yok ben kaybolurdum

Her zaman olduğum gibi 

Anlamsız bir kıskanılma içerisinde 

Saçma 

Kızgın ve öfkeli


Sevgin ve dingin ,

Kollarındı yemem gereken .

Ne ara vazgeçtim bu sezgiden ?

Neyin kaporasının derdine düştüm ?

Neyi büyüttüm ölümden korkmadığım halde .

Doğruydun , bu muydu .

Demez miyiz , "yaşadığımız bu küçük zaman değerli !

Zaten değerli olmasının sebebi bu !

Bu korkulacak değil yaşanacak birşey

Yaşam dediğim şey zaten bundan ibarettir!"

İnanmamış mıydın ?

Korkusuz !


Dilediğin ne varsa korkma ! 

Adamsızlığım an vurdu beni 

Basit işsizlik ve boş kaygının verdiği basit külfeti

Dilerim taahhüttü daha sonradan gelecek süprizleri

Sen severdin .

Ben direndim !

Amin