Sen hasarlı kalbime çiçek gibiydin,
Açarken değdiğin tüm organlarıma.
Kullanmadığım omzuma sıcaklık getirdin.
Seni unutalı kaç gün oldu,
Ya da Fatih artık içeriden çıkacak mı?
Özlediğim her günü içimden çıkaramıyorum.
Her gün biraz hafifliyor,
Ama anılarını görmek beni hep tazeliyor.
Burnuma kaçan pisi pisi gibiydi saçların,
En sevdiğim ölüm yöntemi o olurdu.
Artık düşünmüyorum, istiyorum.
Gece ölümlerinden kaçtığım barakam,
İstemiyorum bu günleri.
Sabır defterim dürüldü dişlerime.
Anılarım çarpıştı,
Kaçamadım mumyaların içine.
Bunaldım dipsizlikten ve dağılmaktan.
Elimi açtığım Hüda bana göstermedi yolumu.
Yaptığım hiçbir çaba iyileşmeme sonuç vermedi.
Umudum kaldı bir tek, yaşamama yarayan:
Gülmeden, düşünüyormuşçasına
Rollenmiş gözlerimin arasında,
Dudaklarından duymak istercesine
Gözlerimin bendinin anahtarını.
Dur...
Baktığım şu küçük odadaki minik eşyalar
Ve içini parçaladığım şu büyümsü muska
Diyorlar ki: hepsi dur.
Ben sapıttım bendimde,
Geldi aklım yerine.
Hiçbir şey fayda etmeyecek,
Bırak şunu dilinden.
Geri gel, hayatımın çiçeği,
Az bir vaktimiz var.
Beni o kadar sevmene rağmen
Nasıl kalbinde başka yerin var?
Tüm mesafeler,
Dudağından dökülecek kelimeler kadar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder