Gel güzüme güç .
Salıver dünyaya eteklerini .
Binbir türlü noktalarını savur göçebe kuşlarla .
Ulaştır yüreğime .
Affet
Gönderilmemiş bir mektupta yazardı mahsumiyet .
Ulaşmıştı .
Unutmuştu .
Hatırlamıştı .
Nankördü .
Alçak !
Seslendi mi şair , kafası güzeldi .
Anlamsızlaştırma karartısı patlamıştı .
Sakinleşti .
Kim alçaklaştırmamıştı ?
Kim vurmuştu yüreğini boştan bir urgana sallandırmadan !
O yapmıştı !
Aman aklına takılmasın birşey , kapılırdı düşüncelere .
Belki haklıydı .
Bilinmez bir gemide çuvallayan forsaları kurtakmakmış görevi .
Sanki kanadı vardı .
Sorsan aklı vardı .
Kapılırdı kibrine .
Evet eritmişti .
Belki de altta birikmişti .
Bundan çok korkmuştu .
Bastı gitti .
Atlayıp gitti öyle , bakmadı bile ardına , düşünmedi ,hiç acımadı .
Umursamadı kimseyi , dinlemedi .
Yetmişti artık , bağıra bağıra küfürler ede ede öyle sıka sıka gitti .
Demiştim ya hah ! bastı gitti .
Durdu bi ara haklımıydı ?
Bi düşündü , bayağıdır düşünmemişti .
Siktir !
Bastı gitti işte .
Kayboldu durdu baktı .
Kalktı baktı .
Sevdi baktı ,
Sövdü baktı ,
Saydı baktı .
Yat , kalk , ye , iç , dur , yap !
Yaktı gitti !
Esti gitti !
Sanki bir dumandı .
Güzel bacaklara bakardı .
Sevmekten korkar , sanrılara tapardı .
Ağzında bir boru üfletip kuşları peşine takardı .
Konanlara bakar tepesi atana ....
Başıbozuk bir orman kaçgını
Kaçmış gitmiş bir yere .
Gelir bazen ara ara
Sanar kendini alaca bir bora .
Bağırırda ara ara .
Tutarım boğazından atarım bazen kenara .
Vazgeçmez huyundan fikri kuruyasıca .
Zayıflar , beslenir , güçlenir başlar ondan sonra naralara .
Umursamaz yılgınlığı atar ara ara .
Sürüklemektir asli görevi kavgalara
Kanatır hedefini çöktürür diz üstüne kahkahalarla
Sır , sürgünüme bir kadeh daha ,
Veyahut ulaşılamamış "şey"lerin anlamsız tezahürü vurmuş ;
karşımda duran mavi kapaklı dünyaya ,
Döktüm içimi boş bir bardağa
Beklemeden eklenen acı meydi yaktı boğazımı .
Sen benim güzel yürekli arkadaşım , kaldır , kalmamış yüreğimi şaha .
Bırak dilim dökülsün .
Dil bu durur mu?
Aşk bu sevişir mi içi boş güzellerle ?
Sen güzeli daim etmiş yüreğine daldır elini !
Sür yüzüne , gel koynuma , bulaştır bana .
Bulanmış zihnime fikr-i münevver ,
Bozulmuş gözlerimin içine mücevher,
Zayıflamış kollarıma et ,
Körelmiş dilime tat ...
Dur ! tüm gece gözlerime bak .
Sarıl bana en sevdiğim yerimden .
Sev beni en sevdiğim yerinden .
Öp beni o en sevdiğim uçsuz gözlerinden .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder