25 Aralık 2023 Pazartesi

Derinliğin Silüeti

 Oh be !

Bir nefes aldım.

Anlamsız sapaklarıma bir gir çık la kurtardım.

Ya seçseydim sefahatin ihtimalini.

Ne kalırdı elimde ?

Etimden sıyrılırmıydı ruhum .

Gökyüzünde aslı ilizyon mutlulukla , yaşarmıydım bu cehennemde . 

Bakarmıydım yıkılmış umuduma doğan kara gecelerde 

Yanlızlığıma içten bi silüet 

Yapıştır bana 

Bi nefes daha 


Belki öperdim kurumuş olan dudaklarını

Kat ve kat kuruturcasına .

Çatlaklarına zirkederken beden özüm .

Bakakalırdım bacaklarına

Yada gözlerine ,

Bu sefer belki daha erken .

Tamamlanırken tenim yanardı alevim sırtımda

Söndüremeyen parçam olurken sektire gecirirdik zamanı ,

Balıklar gibi doygun suyun sıkıstıran rahatında .


Sen mi ben 

Ben mi aptal 

Yokuşta koşturan canavarımı hengameden uzak tutarak gel 

Canımı yakmadan 

Buzlu bir merdiven çıkar gibi yavaşça 

Avlanan baykuşlar farketmeden ,

Etimden fırlayan her bir şarapnel 

Kimseye sormadan büstüme gel 

Neyse derin bi nefes aldım 


Hem daha iyi degilmidir uzaklık 

Bak ukalalığım onay bekleyecek 

Gözlerin hep gözümün önünde olunca,

Anlam ve söz dalardı.

İnerdi en derinlere ,

Seni çekerdi kolundan ,

Beni suya olan merakımdan .

Dalardım en dibe ,

Bakardım gözlerine ,

Okyanusun içinde daha bi baska olurdu 

Ve farklı bir alev sarardı içimi

Oh be !

Rahat bi nefes aldım .

Bitti mi , hayır !


Yakalardım boşluğu 

Tutar derdim sen bi dur ben gelicem

Tartardım getirirdim seni ardımdan 

Sonra derdim bura böyle kalsın 

Ben oraya gelicem 

Biz gelicez 

Gözden uzak.

...

Sapaklarımın hangi patikası bu

Hangi çileye isyanım 

Neyin örüntüsü

Elimde kalan hangi payın avuntusu

İçimde kımıldayan bu solucan neyin sıkıntısı 

Neyse bir nefes aldım .

Eşsiz bataklığımın dibinden geceye devam .

Başka bir geleceğimden sırası gelen zamana ise selam .












25 Temmuz 2023 Salı

Zorundayım

İsterdim sonsuza değin ilelebet o hissini sevdiğim

İsterdim orada yok olmak.

O rahatını sevdiğim .

O yanağımdaki sürtünmesini sevdiğim .

Onlarca sürtünmenin en güzellerinin bile yanına yaklaşamayacak kalbin .

Benim sonsuzumun , çoğunluğumu

İdrakımın alamayacağı şeyin , tezahürünü cümleye döküp sevgimi dile getirmek .

Çarkta olmamak çentik .

Sur vurmamak bilince .

Özgür edebilmek en büyük düşü .

Ve sana önderlik edip gösterebilmek .

Aslında herkese göstermek .

Ama seni yanımda taşıyarak.


Neden  bulur anlam bekada ahir .

Anlayamadığından mı *

Anlayıpta utancından mı .

Bak ağladım bugün en yüksek mevkiye .

İstemedim gene döktüm meyimi .

Nahoştan bir boşluk sonsuz .

Biz değilmiydik .

Her yeri doldurmamışmıydık .

Nedir bu kazanma hırsı boş şeylere karşı .

Neyi kazanamadım aklımdan başka 

Ney götürdü onu 

Dem acıtmış onu .

Sertleşmiş .

Duramaz hafif güçlendirir .

Gerekmez gerçekten bilek bir güç.

Ölüm değil sonu umut sonsuz yolun  . 

Bitir kibrit 

Bak taşla bitir . 

Kalbe ağır bu taşı fikre değir .


Anlamsız bir maske unutkamış .

Umursadım onu , zehir istememiş .

Gerekçeler yolu azrail gibi tırpanlamış .

Zarureten büyümüş damardaki gerçek kamış .


Gerçek sever mi ?

Beğenirmi aşk bedeni .

Aramaz mı kendinde kusuru fani .

Dünya hali çeker içine çekeni .

Elleri 

Ses çıkartıyor sanki o dilleri .

Tadını sadece ben bilmeli .


Görürdüm düşlerimde .

Huzurdu .

Sesti o duymayan kulaklarıma .

Tam olarak anlamasa da hissetmişti beni .

Tatmıştı .

Bilirdi..

Kıskanç gibi .


Yaşamak tatmak seni ilelebet eksilmeden hücre

Bitirmek açlığı 

Yavru bir kartalın imrenmesi rüzgarda uçan minik serçelere .

Cennet özlemi hayat .

Kandıran aşçıların küfürlerden taştığı .


Koşuyorum çok zor  .

Hissettiğim azalıyomuş gibi oluyo .

Ayaklarım karıncalanır gibi .

Aklım akıyor gibi .

Nefesim duruyor gibi .

Takatim süzülmüş gibi .

İşlenmiş demir gibi .

Olmuyor .

Güçlü bir iradeye güçlü bir sınav  .

Yok sikayet paylaşmaktan başka .

Kaldırmak umudu tetik çekmek boş bir bataklığa .

Dayanma limitini sürdürmek mecbur kadim benliğe .

Azdırmak merakı zorlaşıyor .

Üzüyor beni , durduruyo .

Yetersiz bilgi var hala 

Hemde çok . 

Yetememiş isteğim var sana karşı ne yapacağımı bilmediğim .

İstemlerimi işlemek var .

Sonu yok .

Başı var . 

Dibi yok . 

Arşı var. 

Sönüp duran bir alevim var .

Baktığın da bana kalın bir kaş .


İleri gidiyorum  .

Mecbur gibi .

Ama

.

4 Temmuz 2023 Salı

Kambursuz Bİr Zangoç


 Gel güzüme güç .

Salıver dünyaya eteklerini .

Binbir türlü noktalarını savur göçebe kuşlarla .

Ulaştır yüreğime .

Affet


Gönderilmemiş bir mektupta yazardı mahsumiyet .

Ulaşmıştı . 

Unutmuştu .

Hatırlamıştı .

Nankördü .

Alçak !


Seslendi mi şair , kafası güzeldi .

Anlamsızlaştırma karartısı patlamıştı .

Sakinleşti .

Kim alçaklaştırmamıştı ?

Kim vurmuştu yüreğini boştan bir urgana sallandırmadan !

O yapmıştı ! 

Aman aklına takılmasın birşey  , kapılırdı düşüncelere .

Belki haklıydı . 

Bilinmez bir gemide çuvallayan forsaları kurtakmakmış görevi .

Sanki kanadı vardı .

Sorsan aklı vardı .

Kapılırdı kibrine . 

Evet eritmişti .

Belki de altta birikmişti .

Bundan çok korkmuştu .

Bastı gitti .

Atlayıp gitti öyle , bakmadı bile ardına  , düşünmedi ,hiç acımadı .

Umursamadı kimseyi , dinlemedi .

Yetmişti artık , bağıra bağıra küfürler ede ede öyle sıka sıka gitti .

Demiştim ya hah ! bastı gitti .


Durdu bi ara haklımıydı ?

Bi düşündü , bayağıdır düşünmemişti .

Siktir !

Bastı gitti işte .

Kayboldu durdu baktı .

Kalktı baktı .

Sevdi baktı ,

Sövdü baktı ,

Saydı baktı .


Yat , kalk , ye , iç , dur , yap !

Yaktı gitti !

Esti gitti !


Sanki bir dumandı .

Güzel bacaklara bakardı . 

Sevmekten korkar , sanrılara tapardı .

Ağzında bir boru üfletip kuşları peşine takardı . 

Konanlara bakar tepesi atana ....


Başıbozuk bir orman kaçgını  

Kaçmış gitmiş bir yere .

Gelir bazen ara ara 

Sanar kendini alaca bir bora .

Bağırırda ara ara .

Tutarım boğazından atarım bazen kenara .

Vazgeçmez huyundan fikri kuruyasıca .

Zayıflar , beslenir , güçlenir başlar ondan sonra naralara .

Umursamaz yılgınlığı atar ara ara .

Sürüklemektir asli görevi kavgalara 

Kanatır hedefini çöktürür diz üstüne kahkahalarla


Sır , sürgünüme bir kadeh daha ,

Veyahut ulaşılamamış "şey"lerin anlamsız tezahürü vurmuş ;

              karşımda duran mavi kapaklı dünyaya ,

Döktüm içimi boş bir bardağa 

Beklemeden eklenen acı meydi yaktı boğazımı .


Sen benim güzel yürekli arkadaşım , kaldır , kalmamış yüreğimi şaha . 

Bırak dilim dökülsün .

Dil bu durur mu?

Aşk bu sevişir mi içi boş güzellerle ?

Sen  güzeli daim etmiş yüreğine daldır elini !

Sür yüzüne , gel koynuma , bulaştır bana .

Bulanmış zihnime fikr-i münevver ,

Bozulmuş gözlerimin içine mücevher,

Zayıflamış kollarıma et ,

Körelmiş dilime tat ...


Dur ! tüm gece gözlerime bak .

Sarıl bana en sevdiğim yerimden .

Sev beni en sevdiğim yerinden . 

Öp beni o en sevdiğim uçsuz gözlerinden .