Dile gelmiş düşlerin acısına yenilmiş bir kaplumbağa
Çıkıyor kabuğundan
Aynası kopuk ,
Yüreği ürkek ,
Aklı karışmış besbelli
İçiyor yarınlarına ve
Yaşıyor dünü umarsızlığın sınır kapısında .
Kaçırdığı bugünü tutsak etmiş kendine
Kader diye kendini avuttuğu yalanlarının bulunuyor tam ortasında .
Ellerine ,
Bel bağlamış kazıyor alemlerinin en derinlerine
Yoldaş sincabına bir ümit yada kaçacak bir delik .
Belki tuzak
Farkına varmadığı alnındaki çizgi gibi gerik .
Pusmuş atan kalbi kendi kabuğunun ortasında
Aklı ise olmamış hayallerin peşi sıra voltasında .
Gülümsüyor geçmişe , bağırıyor korkusuna .
Yakalanmak iradesiyle asli ,
Hayat adımlarına hevesli ,
Tümörlü yardım gereken, bir iyilik bankasına
İstemiyor bugünü
Koymuş kafasına bir rulet
Eli tetikte , horoz toprağa yamuk ,
Yalancı diyor gaibe
Yalan diyor
Horozu düzeltip tekrar secde ettiriyor
Basıyor tetiğe
Kaçıyor kabuğuna
Dalıyor yarınların uyuşturan avuntusuna .
28 Ekim 2019 Pazartesi
21 Ekim 2019 Pazartesi
Esmer Kız
Güzel bir yerdeyim ,
İki tarafından da güneş vuran bir evde
Yalnızlık sancılarımı kırbaçladığım dumanlar ,
Bana öğretti beni,
Yada unutturdu ,
Beklentilerimi silen her bir umut ,
Geç kalmışlığı öğretti sınırsız alemime ,
Keşfettirdi bana ben ,
Esmer kız !
Dilimden çıkan her delici alet yanlış karargahlara saplandı .
Patladı beynimin içi .
Bekaretini dağıtmak için sabırsızlanan
Dans pistinde hap atmış bir genç kadın gibi .
Dibe vurma gerçeğimdi .
Düşlerim ölüme vurgun yemiş yüreğinden .
Hatalı bir kod saklanmış derinlerine .
Bilekler dalmış kıpkırmızı bir boya içine .
Ama yelkovan sana takılı , takılı kalmış .
Zamanım geçmiyor
Ve yok başka yolum .
Esmer kız !
Ne güzel bakışırsın aleme .
Sana sahip olmak isteyen cümle aleme .
Aynı kutuptanız düşlerimin kuruntusu .
İtişmişiz işte
İçişmişiz
Dondurucudan yeni çıkarttım .
Hisset bak bi dene içinde .
Hayata artı bi anlam sende
Esmer kız !
16 Ekim 2019 Çarşamba
Veda-im Dünya
Gelen güzel para haberi .
Bozmak , alıştığın kötü kuruntuları
Başarmak ummadığın şeyleri .
Yeniden denemek insan edinmeyi
Yapamam dediklerimi yaptığın ilk saniye
Zamanı veya ileri akıtmak çakrası tıkanmış bir gölü
Geri baktığında geriye atabildiğini farketmek
Çıkar beklemeden güneş eşliğinde büyümek
Günün kafa bulandıran ilk dumanı
Sigarayı son kez boşamak
Kasvetli yumruğu hakedene tekrar atmak
Artık bir kavgada istememek yıkılmak
Boş umudunun farkında olup tekrardan sarılmak ona
Yalancı bedenleri doyumsuzca öpmek
Sahte aşk açıklığıyla ,
Kabullenmek kötülüğü ,
Hiç olmamışçasına bir dolunun oluşturduğu ,
Üstünde arabaların sürüklendiği bir sel gibi ,
Pis bir şehir gibi ,
Temizlenmek
Bozmak , alıştığın kötü kuruntuları
Başarmak ummadığın şeyleri .
Yeniden denemek insan edinmeyi
Yapamam dediklerimi yaptığın ilk saniye
Zamanı veya ileri akıtmak çakrası tıkanmış bir gölü
Geri baktığında geriye atabildiğini farketmek
Çıkar beklemeden güneş eşliğinde büyümek
Günün kafa bulandıran ilk dumanı
Sigarayı son kez boşamak
Kasvetli yumruğu hakedene tekrar atmak
Artık bir kavgada istememek yıkılmak
Boş umudunun farkında olup tekrardan sarılmak ona
Yalancı bedenleri doyumsuzca öpmek
Sahte aşk açıklığıyla ,
Kabullenmek kötülüğü ,
Hiç olmamışçasına bir dolunun oluşturduğu ,
Üstünde arabaların sürüklendiği bir sel gibi ,
Pis bir şehir gibi ,
Temizlenmek
3 Ekim 2019 Perşembe
Raptiye Kelimeler
Raslantılı eser ve büyük burç
Kalbinde yangın tutuşturan bir anahtar
Kilidi göğüsümün üstüne uydurdum
Kapalı kapıları içime sakladım
Hiç açılmamak üzere
Bu yüzden kayboluşum .
Her nefes aldığımda geç kalmışlığın boğuk hissiyatı .
Yada anlam bulmuşken anlamsızlaşması yaşamın
Nedir sorun iki çift laf mı?
Yoksa geçmişsizliğin vermiş olduğu soysuzluk mu ?
Nedir bu kalbimi sarsan ?
İki çöp şişin delik açması mı ?
Nedir bu ümitsizlik ?
İki yalana inanıp herşeye şüpheyle yaklaşmak mı ?
İlk buhranın mı bu hevesli bir şekilde saklamaya çalıştığın ?
Olmayan çizgilerine anlam yüklemekten mi ibaret hayatın .
Daha büyük sillelerden korkun mu bu çekingenlik hissin .
Ne kadar saklanacaksın göbeğinin ortasında .
Ne kadar daha yakacaksın kendini göz yaşlarından ince kibritlerle
Değer mi yaşamın düşünmeye
Vaktin mi çok?
Ölmüyecekmisin?
Kaç vücudun içinde kaybedeceksin aklını toparlamadan
Ne kadar erteleyeceksin daha göstermediğin sabrını ?
Kime neden sınatıyorsun aklını ?
Uçurmak limitinin hangi sapkınlığında dur diyeceğini zannedip kandıracaksın hislerini
Ve ne zaman hissizleşip merakına baskı düğümleyeceksin
Ne zaman düzelteceksin boktan sanşını ve adım atacaksın karanlığa !
Daha ne zaman yaş akıtacaksın bi kadının kollarında ?
Veya çığlığına ses beğenip duyuracak mısın dünyaya ?
Hayaline perde ,
Ne zaman ?
Durup burkulan hidraforuna sabit bir şekil verme ihtiyacın yok .
Ya kaybolacaksın yada evrilecek .
Belki şu sen değilsin !
Aklına geldi mi ?
Olmadığın olmadı mı ?
Canına tak başına pak , bi işe yaradı mı ?
Geriye kalanın kaybettiğinden küçük mü ?
Sorgularının büyüklüğü vazgeçtiklerinin eseri mi ?
İnsanlar yalancı .
Aynı sen gibi
Ama sen gibi de değil
Canını yakan bu adiliği daha da umursama .
Sözünü tutmayan yobazlara kin besle .
Hak ettiklerini ver onlara
Ah tut , dua etme .
Boşver batsın .
Yada ne biliyim iyiyim diye gezme .
Ete dokunur ilişkilerinin inme derinlerine .
Bilme insanların sahtekarlığını .
Bırak eğlen sende .
Kaç kadeh daha kapatacak fosfor odalarını .
Açık olma yada
Patla ! kır çeneni ve dans et uydularınla
Koklama onları yada hafif ısırıklarından tattırma haz duyularına .
İlgine muhtaç hayvanlarına yatırım yap
Hayat ver onlara , bırak özgür .
Yalan söyle insanlara ve kandır onları sahteliğin diyarında
İhtiyaç duydukları buhranlarında
Tohum ek topraklarına .
Ve selam gönder minik ukala
Münhasır bilginliğinden geçmiş yaşamlarına .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)