30 Mart 2022 Çarşamba

Karanlık Yolcu

 Kararlı bir ilham yakaladım bu gece .

Ayaklarımdaki demirleri nalbanta döktürdüm .

Üzerime yeni bir zırh işlettim .

                                   Kalbe yeni bir mezar .

Düşünürmüydüm ölümsüzlüğü ?

Bunu düşündüm . 

Ya başka bir kadın ?


Mutsuzluk çırpınışlarını atan bir balık gibi çırpınmak istedim yeryüzünde .

Engel vurmuş sanki birileri . 

Elimden gelecek şeyleri bana saklatmış .

Kimdi o kişi ?

Vurmak isterdim suratına ağzımdan mideme uzanan gırtlağımdaki boruyla .

Belki hafiflerdim biraz .

Belki değil hafiflerdim .

Kararsızlığım hep bi kenarda . 

Salma isteğim batırılmış sanki özel bir kadının bacak arasına .

Terbiyesizliğim kanat bulmuş .

Kaçarken aklı başımdan uçurmuş  ,

Bir kelebek bin özlem 

Sonsuz uzay , gezegen , yıldızlar hepsi renksiz bir düzlem ,

                    Deme bana karanlığımın aydınlattığı o geçecek güzel yüz .

Hatıratın yara bere , kapşon da kurtarmaz geldiyse güz .

Alış ona yara versin , eline bulaşmış bir kere ,

Kalbi yerinden fırlamış son kuyruksuz kertenkele .


Zalim olma isteğiydi , güçlü olmak adına .

Böyle bilemişti kınını .

Oraya sokardı kendini .

        Kim .

Böyle görmüştü , 

Yanlış bilmişti !

Bunu da sonradan öğrenmişti .

Öğrendiğini kendinden gizlemiş .

İçindeki ezoterik keşişlere kaptırıp terbiyesizlikle uçurmuştu bilgeliğini .

İyilik kalmış kalbinde .

İdrak yeteneği körelmiş .

İlhamını perilere yöneltmiş .

Hasta ve pis bir kalbi köreltmiş  

Olması muhtemel bir vukuati geçiştirmiş .

Dibe vurma gerçeğindi .

Dibe vurma gerçeğim .


Dinlen koynumda yatan ey eşsiz batarya .

Hani azgın dalgalar kenarlara dev kayalar atar ya .

Kaldır omzunu silk boşalt üstünü

Atlas bile dünyanın altında yatar ya


Direnme ,

Düşünme ,

Hayalperest bir balıkçının koyunda yenilmeye layık balıklar götür kedilerine .

Belki sana hakaret eder sen zark etmeden etine ,

Her kavrayış , birer yok oluş var etmesin gözüne .

Hislendirir bakışların görüntün gelmeseydi gözümün önüne 


Bir melek bin efkar , kafamın içi iblisin şayet bin bir türlü cezvesi

Karşılıklı vesveselerin alışmışlığı korkutur hala 

Sanki 

Karlı bir gecede katilin kötülüğün hamiyetini çizmesi .

Gözleri bile kör eden sesin , aklın hakimiyetine girmesi .

Bedenime kazımış şeytan .

Hislerimin karanlık düşüncesi .


Uçar balıklar mataramdan damlayan damlalardan atlayarak 

Hayallerime saldırır bilakis suçsuz bir kadını duvardan duvara pataklayarak .

Fırlat beni sel kadırgam 

Kaçır . 

Böyle hayatın içi daha berrak bir acı .







25 Mart 2022 Cuma

Güneşli Bir Göz

Ukalalığım revaş arzu hala

Biçare çaba-kuvvet yansıma aynada

Ayaklar yalın kollar kucaklamayı bekleyen duvarların arasında,

Güzel yüzlü adı unutmuş dudaklardan dökülen kelimeler mavi yuvarlak zihni oyalamada

Yaşamayı gözler gibi güç bir derin yalnızlık ;

Biçare gözlerine bağlı , 

Demir yerine bağlanmış vapuru kıpırdatmayacak bir halatla ..


Kıvrımlarla bağlı gezegenimin patavatsızca dökülen kelimelerden kırışmış yüzü .

Hangi hengame eritebilir , zihnimde eşsiz mavi gökyüzü ,

Belki  boş , belki anlamsız , sakinken derinleşen bir bataklığın ortasında 

İcad bulunmuş amacına taparcasına  insan yolun voltasında ,

Yalanlar batarcasına ,

Yola çıkarcasına ,

Boşluk !

Tanyerini silip atarcasına .

Kanına batır gerçekleri .

Sil at çırpınmış hevesliğini ,

Sar bi kağıda sakla , yılların unutturduğu renkleri çıkartıp şaşırt herkesi , minik çürümüş ukala .


Selam sana anlam .

Selam sana solunup geri verilmiş hava .

Kirlenme daha , kirletme daha ,


Aklı hatırlatıp unutturan minik bir kağıttı

Dolu gökyüzüne söylenen bir ağıttı , yüz tanesinden hatıratlı sayılı kalır 

Bir duvara tutunmuş  direği sinsi bir düz yılana vurulmuş .

Kollarını açmış sanki iyilik misali .

Anlamaz her neferi , yeteri kadar düşünememiş dönecekleri yaptıklarının geri .

Belki haklı 

Bazen tatlıydı , anlamına yükünü götürememişti benzi , belki halsizdi .

Ve yahut dilsiz .


Gözü kör olanın sezgisi tam yol olacağına ;

        Deli bir !

Fırtınanın ortasından savrulmuş yandan çakıp , 

Yıllardır budanmamış saçlarına benzer iri bir ağacın dalları gibi dağınık ,

Gözleri kör eden parlaklıkta bir yıldırımın  ;

Benekli , engin ve karanlık gözüken o gök mavi suya vurup çıkardığı renk resitalini ,

Tattırmasını isterdim yola vuracağına .

        Dur !

Kaybolma seni buraya hapsetmek istiyorum !

Belki gördüğüm mekan kendim geri getirebilirim seni .

Zaman'ım akdenizin tam ortası ...

Kimse anlamaz bizi 

Kim ?

Evet tam o konuyu açıyordum .

Basit olguları karmaşıklaştırıp basit yollu sebebini kaçırıyorlar insanlar .


Her şey dağıldı .

Sen geldin ben çektim 

Hayaletim altı patlardan çıkan sıcak bir fişek mi?